8 Ağustos 2009 Cumartesi
Slotlar Hakkında Sorular
ISA slotlar hakkında verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
A)ISA Industry Standard Architecture'in kisaltilmis halidir
B)IBM'in XT veriyolunun gelistirilmis bir halidir
C)ISA 16 bit genisliginde en fazla 8 MHz hizinda çalisabilmektedir
D)Piyasadaki en hızlı slot çeşididir.
cevap:d
1990'larda Intel tarafindan gelistirilen PCI slotlarının veriyolu hızı aşağıdakilerden hangisidir?
A)33 MHz B)66 MHz C)133MHz D)333 MHz cevap:a
AGP slotları hakkında verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
A)Açılımı "Accelerated Graphics Port"dur.
B)Veriyolunun tüm bant genisligi sadece grafik için kullaniliyor olmasıdır
C)piyasada en yüksek 16x vardır
D)Veriyolu hızı 66MHz'dir.
cevap:cevap C
Normal bir sistemin kaç adet PCI slotu vardır?
A)1-2 B)3-4 C)5-6 D)7-8 cevap:b
A)ISA Industry Standard Architecture'in kisaltilmis halidir
B)IBM'in XT veriyolunun gelistirilmis bir halidir
C)ISA 16 bit genisliginde en fazla 8 MHz hizinda çalisabilmektedir
D)Piyasadaki en hızlı slot çeşididir.
cevap:d
1990'larda Intel tarafindan gelistirilen PCI slotlarının veriyolu hızı aşağıdakilerden hangisidir?
A)33 MHz B)66 MHz C)133MHz D)333 MHz cevap:a
AGP slotları hakkında verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
A)Açılımı "Accelerated Graphics Port"dur.
B)Veriyolunun tüm bant genisligi sadece grafik için kullaniliyor olmasıdır
C)piyasada en yüksek 16x vardır
D)Veriyolu hızı 66MHz'dir.
cevap:cevap C
Normal bir sistemin kaç adet PCI slotu vardır?
A)1-2 B)3-4 C)5-6 D)7-8 cevap:b
Ram Soruları
1. Aşağıdakilerden hangisi aynı anda çok programla çalışmayı oldukça olumlu etkiler?
a.Daha hızlı bir işlemci
b.Harddisk kapasitesini arttırma
c.Sanal Bellek ayarını arttırma
(d.)RAM ilave etme
e. SCSI harddisk takma
2) Kişisel bi bilgisayarda kullanılması en uygun ram çeşidi hangisidir?
(a).DRAM (Dinamik RAM)
b.SGRAM (Senkronize Grafik RAM)
c.VRAM (Video RAM)
d. ECC (Error Correction Code)
e.RDRAM
3) ramların üzerinde birden çok hangi malzeme bulunur?
a.kondansatör
b.direnç
(c).transistör
d.çekirdek
e.pın
4)yanlışlıkla 1 değeri 0’a dönüşebilir.böyle durumlarda hangi parite biti kullanılır?
a.VRAM (Video RAM)
b.L1 cache hafıza
c.L2 cache hafıza
(d.)ECC (Error Correction Code)
e.SGRAM (Senkronize Grafik RAM)
5) bilgisayar ihtiyaç suyduğu komutu hangi sırayla arar?
I.RAM
II.L1
III.hdd
IV.L2
a.I,II,III,IV
b.IV,III,II,I
c.II,IV,III,I
d.I,II,IV,III
(e).II,IV,I,IV
a.Daha hızlı bir işlemci
b.Harddisk kapasitesini arttırma
c.Sanal Bellek ayarını arttırma
(d.)RAM ilave etme
e. SCSI harddisk takma
2) Kişisel bi bilgisayarda kullanılması en uygun ram çeşidi hangisidir?
(a).DRAM (Dinamik RAM)
b.SGRAM (Senkronize Grafik RAM)
c.VRAM (Video RAM)
d. ECC (Error Correction Code)
e.RDRAM
3) ramların üzerinde birden çok hangi malzeme bulunur?
a.kondansatör
b.direnç
(c).transistör
d.çekirdek
e.pın
4)yanlışlıkla 1 değeri 0’a dönüşebilir.böyle durumlarda hangi parite biti kullanılır?
a.VRAM (Video RAM)
b.L1 cache hafıza
c.L2 cache hafıza
(d.)ECC (Error Correction Code)
e.SGRAM (Senkronize Grafik RAM)
5) bilgisayar ihtiyaç suyduğu komutu hangi sırayla arar?
I.RAM
II.L1
III.hdd
IV.L2
a.I,II,III,IV
b.IV,III,II,I
c.II,IV,III,I
d.I,II,IV,III
(e).II,IV,I,IV
Portlarla İlgili Sorular
PORTLARLA İLGİLİ SORULAR
1)Seri portlarla ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
a)9 ve 25 pinden oluşan iki çeşidi vardır.
b)LPT portu olarak da adlandırılırlar.
c)Bir seferde bilgisayara sadece bir bit yollayabilir.
d)Yavaş ama sağlam ve temiz bir veri yoludur.
e)Seri bağlantı için en fazla 10 metre uzunlukta kablolar kullanılabilir.
2)Paralel portlarla ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
a)Seri porta göre hızlı olmasına rağmen seri portlar kadar sağlam ve temiz değildir.
b)Çoğunlukla yazıcı bağlantısı için kullanılan bir porttur.
c)Bu portun bir pini bir seferde 8 bit veri gönderebilir.
d)25 pinli dişi porttudur.
e)Doğabilecek sorunlardan kaçınmak için uzunlukları 10 metreyi aşan kablolar kullanılmamalıdır.
3)SCSI portlarla ilgili aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
a)SCSI portun işlevi çok sayıda aygıtı arka arkaya bilgisayara bağlamaktır.
b)En fazla 15 aygıtı birbirine bağlayabilir.
c)Anakart üzerinde standart olarak gelir.Ekstra bir SCSI kartı gerektirmez.
d)Kablo uzunluğu 3 metreyi geçmemelidir.
e)Sabit diskleri,CD-ROM aygıtlarını ve diğer çevresel birimleri destekler.
4)Aşağıdakilerden hangisi bir port çeşidi değildidr?
a)RJ-11
b)USB
c)IEEE 1394 firewire
d)PS/2
e)MCA
5)USB portlarla ilgili aşağıda verilenlerden hangi yanlıştır?
a)Hemen hemen her aygıt için kullanılan bir bağlantı çeşididir.
b)Oldukça hızlı veri transferi sağlayan bir bağlantı standardıdır.
c)USB kablosunun içinden 4 tane ince hat geçmektedir.Bunlar veri alıp vermeye,güç sağlamaya ve sinyal üretmeye yarar.
d)2001 yılında çeşitli firmalar tarafından USB 2.2 geliştirilmiştir.
e)Saniyede 480 Mbps veri transfer edebilir ve tek bir porttan 127 tane cihaz bağlanabilir.
Cevaplar:
1)b (Diğer adı COM dur.LPT paralel portların diğer adıdır.)
2)e (Kablonun uzunluğu 5 metreyi geçmemelidir)
3)c (Anakart üzerinde standart olarak bulunmazlar,SCSI kartı gerektirirler)
4)e (MCA bir slot çeşididir)
5)d (2001 yılında USB 2.0 geliştirlmiştir.)
1)Seri portlarla ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
a)9 ve 25 pinden oluşan iki çeşidi vardır.
b)LPT portu olarak da adlandırılırlar.
c)Bir seferde bilgisayara sadece bir bit yollayabilir.
d)Yavaş ama sağlam ve temiz bir veri yoludur.
e)Seri bağlantı için en fazla 10 metre uzunlukta kablolar kullanılabilir.
2)Paralel portlarla ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
a)Seri porta göre hızlı olmasına rağmen seri portlar kadar sağlam ve temiz değildir.
b)Çoğunlukla yazıcı bağlantısı için kullanılan bir porttur.
c)Bu portun bir pini bir seferde 8 bit veri gönderebilir.
d)25 pinli dişi porttudur.
e)Doğabilecek sorunlardan kaçınmak için uzunlukları 10 metreyi aşan kablolar kullanılmamalıdır.
3)SCSI portlarla ilgili aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
a)SCSI portun işlevi çok sayıda aygıtı arka arkaya bilgisayara bağlamaktır.
b)En fazla 15 aygıtı birbirine bağlayabilir.
c)Anakart üzerinde standart olarak gelir.Ekstra bir SCSI kartı gerektirmez.
d)Kablo uzunluğu 3 metreyi geçmemelidir.
e)Sabit diskleri,CD-ROM aygıtlarını ve diğer çevresel birimleri destekler.
4)Aşağıdakilerden hangisi bir port çeşidi değildidr?
a)RJ-11
b)USB
c)IEEE 1394 firewire
d)PS/2
e)MCA
5)USB portlarla ilgili aşağıda verilenlerden hangi yanlıştır?
a)Hemen hemen her aygıt için kullanılan bir bağlantı çeşididir.
b)Oldukça hızlı veri transferi sağlayan bir bağlantı standardıdır.
c)USB kablosunun içinden 4 tane ince hat geçmektedir.Bunlar veri alıp vermeye,güç sağlamaya ve sinyal üretmeye yarar.
d)2001 yılında çeşitli firmalar tarafından USB 2.2 geliştirilmiştir.
e)Saniyede 480 Mbps veri transfer edebilir ve tek bir porttan 127 tane cihaz bağlanabilir.
Cevaplar:
1)b (Diğer adı COM dur.LPT paralel portların diğer adıdır.)
2)e (Kablonun uzunluğu 5 metreyi geçmemelidir)
3)c (Anakart üzerinde standart olarak bulunmazlar,SCSI kartı gerektirirler)
4)e (MCA bir slot çeşididir)
5)d (2001 yılında USB 2.0 geliştirlmiştir.)
Chipset Soruları
CHIPSET İLE İLGİLİ SORULAR
1- Bilgisayarın anakartı üzerindeki temel ve bütünleşik arabirimleri yöneten ve bunlar arasındaki veri akışını sağlayan birime ne ad verilir?
A ) Bellek B ) IDE C ) Chipset* D ) AGP E ) ALU
2- Aşağıdakilerden hangisi bir günümüzde chipset üreten firmalardan değildir?
A ) Intel B ) VIA C ) SIS D ) AMD E ) ISA*
3- Anakart üzerindeki chipsetlerden Kuzey Köprüsü aşağıdaki birimlerden hangisini denetler?
A ) BIOS B ) CPU* C ) PCI D ) USB E ) IDE
4- Bilgisayarın çevre birimleri ile olan bağlantısını aşağıdakilerden hangisi kontrol eder?
A ) Güney Köprüsü* B ) Kuzey Köprüsü C ) CPU D ) USB E ) BIOS
5- I - Kuzey Köprüsü
II- USB
III- IDE
IV- Güney Köprüsü
Yukarıda verilen seçeneklerden hangileri anakart üzerindeki chipsetlerdendir?
A ) Yalnız I B ) I – II C ) I-II-IV D ) II-III E ) I-IV*
1- Bilgisayarın anakartı üzerindeki temel ve bütünleşik arabirimleri yöneten ve bunlar arasındaki veri akışını sağlayan birime ne ad verilir?
A ) Bellek B ) IDE C ) Chipset* D ) AGP E ) ALU
2- Aşağıdakilerden hangisi bir günümüzde chipset üreten firmalardan değildir?
A ) Intel B ) VIA C ) SIS D ) AMD E ) ISA*
3- Anakart üzerindeki chipsetlerden Kuzey Köprüsü aşağıdaki birimlerden hangisini denetler?
A ) BIOS B ) CPU* C ) PCI D ) USB E ) IDE
4- Bilgisayarın çevre birimleri ile olan bağlantısını aşağıdakilerden hangisi kontrol eder?
A ) Güney Köprüsü* B ) Kuzey Köprüsü C ) CPU D ) USB E ) BIOS
5- I - Kuzey Köprüsü
II- USB
III- IDE
IV- Güney Köprüsü
Yukarıda verilen seçeneklerden hangileri anakart üzerindeki chipsetlerdendir?
A ) Yalnız I B ) I – II C ) I-II-IV D ) II-III E ) I-IV*
Ekran Kartları Soruları
EKRAN KARTLARI SORULARI
1) Aşağıdakilerden hangisi ekran tazeleme belleği değildir?
A ) DRAM B ) VIDEO RAM C ) RAMDAC* D ) EDO RAM E ) SD RAM
2) Aşağıdakilerden hangisi video chip’in görevidir?
A ) Ekran kartına gönderilen bilgileri saklar.
B ) TV kartları ve MPEG kartlar gibi multimedia katlarını kullandığı soketlerdir.
C ) Ekrandaki her bir noktacıktır.
D ) Ekranın yansıtması gereken görüntüleri oluşturacak olan sinyalleri üretir.*
E ) Ekrana gönderilen noktaları yönlendirir.
3) Aşağıdakilerden hangisi SUPER VGA için doğrudur?
A ) Çözünürlüğü 720*320 dir.
B ) 16 renk gösterir.
C ) 256 renk gösterir.*
D ) Tek renk gösterir.
E ) 3 Milyon renk gösterir.
4) Aşağıdaki ekran kartlarından hangisi IBM’in ilk renkli grafik kartıdır?
A ) MDA B ) VGA C ) EGA* D ) CGA E ) AGP
5) Ana kart üzerinde bulunmayan ve harici olarak ana karta takılan ekran kartlarının sistemimizin belleğini kullanabilmesine ne denir?
A ) SLI
B ) TURBO CACHE
C ) FPS *
D ) ANTİ-ALİASİNG
E ) VIVO
1) Aşağıdakilerden hangisi ekran tazeleme belleği değildir?
A ) DRAM B ) VIDEO RAM C ) RAMDAC* D ) EDO RAM E ) SD RAM
2) Aşağıdakilerden hangisi video chip’in görevidir?
A ) Ekran kartına gönderilen bilgileri saklar.
B ) TV kartları ve MPEG kartlar gibi multimedia katlarını kullandığı soketlerdir.
C ) Ekrandaki her bir noktacıktır.
D ) Ekranın yansıtması gereken görüntüleri oluşturacak olan sinyalleri üretir.*
E ) Ekrana gönderilen noktaları yönlendirir.
3) Aşağıdakilerden hangisi SUPER VGA için doğrudur?
A ) Çözünürlüğü 720*320 dir.
B ) 16 renk gösterir.
C ) 256 renk gösterir.*
D ) Tek renk gösterir.
E ) 3 Milyon renk gösterir.
4) Aşağıdaki ekran kartlarından hangisi IBM’in ilk renkli grafik kartıdır?
A ) MDA B ) VGA C ) EGA* D ) CGA E ) AGP
5) Ana kart üzerinde bulunmayan ve harici olarak ana karta takılan ekran kartlarının sistemimizin belleğini kullanabilmesine ne denir?
A ) SLI
B ) TURBO CACHE
C ) FPS *
D ) ANTİ-ALİASİNG
E ) VIVO
Donanımla İlgili Sorular
1.Aşağıdakilerden hangisi işlemci içerisinde bulunan KONTROL ÜNİTESİ(CU)’nin alt birimlerinden değildir?
a. Bellek Veri Kayıtçısı (MDR)
b. Bellek Adres Kayıtçısı (MAR)
(c.) Aritmetik ve Mantık Birimi(ALU)
d. Komut Kayıtçısı (IR)
e. Program Sayacı (PC)
2.Aşağıdakilerden hangisi sabit disklerin hızlarını belirleyen faktörler arasında yer almaz?
a. Dönüs hizi (devir/sn)
b. Master/Slave
c. Kullanilan Arabirim
d. Dahili veri transfer hızı
(e.) Sabit disk dosya sistemleri
3. Açılışta CPU hızını olması gereken değerden az görülmesinin nedeni hangisi olabilir?
a. BIOS’un yanlış yazılmasıdır.
(b.) işlemciniz BIOS’tan overclock yapılmış olabilir.
c. IDE arabiriminde problem olabilir.
d. BIOS flash chip ile ilgili hatalı bir durum vardır.
e. Sabit disk parametreleri BIOS Setup’ta hatalı girilmiştir.
4. Sistem başlatılırken hatalı veya eksik dosyalarla karşılaşılıyorsa ve sürekli rapor veriyorsa, bunu aşağıdaki işlemlerden hangisi ile düzeltebiliriz?
a. CONFIG.SYS ve AUTOEXEC.BAT dosyaları içerisinde bulunan satırları değiştirmek.
b. Her açılıştan sonra Sistem Ayarlarını kontrol etmeliyiz.
c. Sistemi formatlamalıyız.
(d.) Registry’deki eski yazılım artıkları ortadan kaldırılmalıdır.
e. BIOS’ta setup default’u tekrar yüklenmelidir.
a. Bellek Veri Kayıtçısı (MDR)
b. Bellek Adres Kayıtçısı (MAR)
(c.) Aritmetik ve Mantık Birimi(ALU)
d. Komut Kayıtçısı (IR)
e. Program Sayacı (PC)
2.Aşağıdakilerden hangisi sabit disklerin hızlarını belirleyen faktörler arasında yer almaz?
a. Dönüs hizi (devir/sn)
b. Master/Slave
c. Kullanilan Arabirim
d. Dahili veri transfer hızı
(e.) Sabit disk dosya sistemleri
3. Açılışta CPU hızını olması gereken değerden az görülmesinin nedeni hangisi olabilir?
a. BIOS’un yanlış yazılmasıdır.
(b.) işlemciniz BIOS’tan overclock yapılmış olabilir.
c. IDE arabiriminde problem olabilir.
d. BIOS flash chip ile ilgili hatalı bir durum vardır.
e. Sabit disk parametreleri BIOS Setup’ta hatalı girilmiştir.
4. Sistem başlatılırken hatalı veya eksik dosyalarla karşılaşılıyorsa ve sürekli rapor veriyorsa, bunu aşağıdaki işlemlerden hangisi ile düzeltebiliriz?
a. CONFIG.SYS ve AUTOEXEC.BAT dosyaları içerisinde bulunan satırları değiştirmek.
b. Her açılıştan sonra Sistem Ayarlarını kontrol etmeliyiz.
c. Sistemi formatlamalıyız.
(d.) Registry’deki eski yazılım artıkları ortadan kaldırılmalıdır.
e. BIOS’ta setup default’u tekrar yüklenmelidir.
Overclock Nedir?
Overclock nedir? Nasıl yapılır?
Overclock Türkçede tam karşılığını birebir bulamasada en uygun "hız aşımı-hız aşırtma"gibi terimlerle ifade edilmektedir. Biz kısaca overclock'a bir işlemciyi normal çalışma frekansının daha üstünde bir frekansda çalışmaya zorlamak diyebiliriz.
Bu ne demektir?
Diyelim ki elimizde P4 3000 mhz bir işlemcimiz var biz bunu 3200 mhz de çalışmaya zorlar ve başarılı olursak overclock yapmış oluruz.
Peki bunu nasıl yaparız?
Her işlemcinin bir iç frekansı vardır. Front side bus denilen (kısaca fsb) Türkçe olarak önyüz veri yolu diyebileceğimiz mhz cinsinden bir çalışma frekansı var ve bunun yanında her işlemcinin bir çarpan kat sayısı vardır (x9 , x10, x15 gibi) ve bu çarpan ile fsb hızını çarptığımızda işlemcinin asıl mhz ini bulmuş oluyoruz.Örnek olarak P4 3.0 ghz için bu değer fsb 200x15 olduğundan 3000 mhz dir.
Şimdi önümüzde toplam mhz i arttırmak için 2 yol bulunduğunu öğrendik
Birinci yol Fsb hızını arttırmak,
İkinci yol çarpan kat sayısını arttırmak suretiyle toplam mhz i arttırmaktır.Şimdi biz bu iki değerden fsb yada çarpan hangisini arttırırsak arttıralım elde ettiğimiz mhz değeri yükselecektir.
Şimdi adım adım overclock yapmaya başlayalım.
Öncelikle gerekli olan overclock u destekleyen bir bodrumuz olması gerekir.
Yani overclock için neler gerekiyorsa her özelliğin mevcut olması gerekiyor.
Aksi halde sizin için hayal kırıklığı olacaktır.
Tabi iş sadece board ile bitmiyor.Overclock için buna yatkın birde işlemci bulmamız gerekiyor
Bu iş öylesine ilginç ki her işlemcinin overclock performansı aynı olmuyor.
Üretim tarihleri,üretim yerleri,kodları bir işlemcinin overclock performansını değiştirebiliyor
hatta öyleki bazen aynı üretim yer tarih ve kodlarına sahip iki işlemcide bile aynı overclock değerlerine ulaşamayabiliyorsunuz.
Tabiî ki donanımızın tüm configrasyonu aynı olmalı.bu yapıldığı ortama göre dahi bu değişebilir.
Yani bu iş öncelikle şans işi tabi ama önce overclock forumlarında hangi cpu ve kodların overclocka daha yatkın olduğuna dair bilgi edinmekte ve işlemci seçimini de ona göre yapmakta fayda var.
İşlemcimizide seçtikten sonra iş tabiki yine bitmiyor;sırada ram var.Eğer stabil bir overclock yapmak ve maximum performans almak istiyorsak ramlerimizin kaliteli ve cas gecikmesinin (cl2-cl2,5-cl3 gibi.düşük değer daha iyi) mümkün olan en düşük değerlerde olması gerekiyor.
Buna ilaveten overclock yapılan parçaların enerji ihtiyaçları artacağından mutlaka kaliteli ve en az 400 watt lık bir güç kaynağımızın olması gerekiyor.
Tabi son olarak en önemli konu soğutma. Overclock edilen sistemimiz daha fazla ısınacağı için (en başta cpu) çok daha iyi bir soğutmaya sahip olmamız gerekiyor.(zalman soğutucuları önerilebilir)
Aslına bakarsak overclock işi oldukça pahalı ve riskli bir hadisedir. Farkındaysanız sözünü ettiğim tüm enstrümanlar normallerinden daha pahalı olan şeyler .Her şeyin iyisini almak durumunda olduğumuzdan bu iş haliyle pahalıya gelecektir.(Tabi bazen umulmadık uygun fiyatlı ürünlere de denk gelerek ucuza mal etmek de mümkün) Elbette pahalı donanımlarımızın zarar görme riski de vardır her zaman için.
Riskli ve pahalı, peki o zaman niçin overclock yapıyoruz?
Üstte görüldüğü gibi default ayarlardaki görünümümüz bu.Tüm değerlerimiz olması gerektiği gibi yani default.
Bize default değerler lazım olmadığı için "cpu operating speed"seçeneğini "user defined"yapıyoruz ki cpu fsb ,cpu:ram oranı ve agp/pci ayarları açık hale gelsin. Çünkü bu değerlerle oynayarak overclock yapacağız.
Öncelikle fsb miktarını biraz arttırıyoruz ben 200 mhz den 250 ye çıkardım ama cpu ma güvendiğim için direkt bu değeri denedim. Siz azar azar arttırmayı deneyin aceleci olmayın. Mesela önce 210 mhz e çıkarın sonra 220 ye.
Dikkatinizi çektiyse ben cpu:ram ratio(oranı) nı 1:1 yaptım bu ne demek? Bu cpu ile ramlerimin 1:1 eşit aynı mhz de senkron çalışacağı anlamına geliyor. Tabi benim ramlerim DDR 566 olduğu için (2x 283 mhz) cpu ile senkron rahatlıkla çalışabilmekte. Eğer sizin elinizde bu değerlerde çalışan ramler yoksa bu değeri düşürmelisiniz.
Cpu nın sınırını nasıl bulacağız?
Öncelikle default voltajında mhz olarak gidebildiği yere kadar arttıracağız. Her arttırdığımızda pc yi kapatıp açıp stabilitesini ve en önemlisi cpu sıcaklığını kontrol etmelisiniz. Eğer stabilite ve ısınma sorunu yoksa bu iyi haber demektir yolumuza devam edebiliriz. Tekrar tekrar biosa girip fsb hızını arttırdıktan sonra diyelimki işlemcimiz artık 240 fsb de çakılmaya stabilliğini kaybetmeye başladı. Ha tabi bunu nasıl anlıyoruz ,stabiliteden kasıt öncelikle fsb arttırırmından sonra windowsa sorunsuz bir biçimde girmesi ve bir kaç bench programıyla sandra,pc mark vs. gibi yapılan testleri başarıyla reset,donma vs.olmadan tamamlamasıdır. Bunlardan geçemiyorsa reset yada donma oluyorsa bu demektir ki cpu muzun default voltajındaki sınırına gelmiş bulunuyoruz. Ne yapacağız?Tekrar biosa giriyoruz.
Son olarak
Üstte görüldüğü gibi cpu core voltajını bir miktar arttırmak işe yarıyabilir. Bu stabilitesi bozulan işlemciye yardımcı olabilir. Bunu yaparken azar azar yapmakta fayda var çünkü overclockda en tehlikeli hadise voltaj olayıdr,fazla voltaj direkt cpu nuzu götürebilir.İntel işlemcilerde (northwood) 1.7 voltu aşmamanız en doğru yol olacaktır.Buna kabaca default voltajın %15 fazlasını aşmamak ta diyebiliriz.
Bu şekilde voltaj arttırımlarıyla stabilite sağlandıktan sonra yeniden fsb arttırımlarına giderek cpu nun çıkabileceği stabil en yüksek değeri buluruz. Bahsettiğim gibi test programlarıyla denedikten sonra en uygun değeri buluruz. Tabi tekrar ediyorum tüm safhlarda cpu sıcaklığını kontrol altında bulundurmalısınız. Cpu nuzun default durumdaki sıcaklığının %25 den fazla artmamasına dikkat edin. Her ne kadar bazı boardlar sıcaklığı doğru okumasalarda dediğim gibi en doğru yol default halindeki değer ile overclock sonrası değeri%25 ten fazla olmaması. Fazla sıcaklık demek tehlike demek,işlemcinin çok yıpranması demek,stabilitenin bozulması demek olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
Overclock Türkçede tam karşılığını birebir bulamasada en uygun "hız aşımı-hız aşırtma"gibi terimlerle ifade edilmektedir. Biz kısaca overclock'a bir işlemciyi normal çalışma frekansının daha üstünde bir frekansda çalışmaya zorlamak diyebiliriz.
Bu ne demektir?
Diyelim ki elimizde P4 3000 mhz bir işlemcimiz var biz bunu 3200 mhz de çalışmaya zorlar ve başarılı olursak overclock yapmış oluruz.
Peki bunu nasıl yaparız?
Her işlemcinin bir iç frekansı vardır. Front side bus denilen (kısaca fsb) Türkçe olarak önyüz veri yolu diyebileceğimiz mhz cinsinden bir çalışma frekansı var ve bunun yanında her işlemcinin bir çarpan kat sayısı vardır (x9 , x10, x15 gibi) ve bu çarpan ile fsb hızını çarptığımızda işlemcinin asıl mhz ini bulmuş oluyoruz.Örnek olarak P4 3.0 ghz için bu değer fsb 200x15 olduğundan 3000 mhz dir.
Şimdi önümüzde toplam mhz i arttırmak için 2 yol bulunduğunu öğrendik
Birinci yol Fsb hızını arttırmak,
İkinci yol çarpan kat sayısını arttırmak suretiyle toplam mhz i arttırmaktır.Şimdi biz bu iki değerden fsb yada çarpan hangisini arttırırsak arttıralım elde ettiğimiz mhz değeri yükselecektir.
Şimdi adım adım overclock yapmaya başlayalım.
Öncelikle gerekli olan overclock u destekleyen bir bodrumuz olması gerekir.
Yani overclock için neler gerekiyorsa her özelliğin mevcut olması gerekiyor.
Aksi halde sizin için hayal kırıklığı olacaktır.
Tabi iş sadece board ile bitmiyor.Overclock için buna yatkın birde işlemci bulmamız gerekiyor
Bu iş öylesine ilginç ki her işlemcinin overclock performansı aynı olmuyor.
Üretim tarihleri,üretim yerleri,kodları bir işlemcinin overclock performansını değiştirebiliyor
hatta öyleki bazen aynı üretim yer tarih ve kodlarına sahip iki işlemcide bile aynı overclock değerlerine ulaşamayabiliyorsunuz.
Tabiî ki donanımızın tüm configrasyonu aynı olmalı.bu yapıldığı ortama göre dahi bu değişebilir.
Yani bu iş öncelikle şans işi tabi ama önce overclock forumlarında hangi cpu ve kodların overclocka daha yatkın olduğuna dair bilgi edinmekte ve işlemci seçimini de ona göre yapmakta fayda var.
İşlemcimizide seçtikten sonra iş tabiki yine bitmiyor;sırada ram var.Eğer stabil bir overclock yapmak ve maximum performans almak istiyorsak ramlerimizin kaliteli ve cas gecikmesinin (cl2-cl2,5-cl3 gibi.düşük değer daha iyi) mümkün olan en düşük değerlerde olması gerekiyor.
Buna ilaveten overclock yapılan parçaların enerji ihtiyaçları artacağından mutlaka kaliteli ve en az 400 watt lık bir güç kaynağımızın olması gerekiyor.
Tabi son olarak en önemli konu soğutma. Overclock edilen sistemimiz daha fazla ısınacağı için (en başta cpu) çok daha iyi bir soğutmaya sahip olmamız gerekiyor.(zalman soğutucuları önerilebilir)
Aslına bakarsak overclock işi oldukça pahalı ve riskli bir hadisedir. Farkındaysanız sözünü ettiğim tüm enstrümanlar normallerinden daha pahalı olan şeyler .Her şeyin iyisini almak durumunda olduğumuzdan bu iş haliyle pahalıya gelecektir.(Tabi bazen umulmadık uygun fiyatlı ürünlere de denk gelerek ucuza mal etmek de mümkün) Elbette pahalı donanımlarımızın zarar görme riski de vardır her zaman için.
Riskli ve pahalı, peki o zaman niçin overclock yapıyoruz?
Üstte görüldüğü gibi default ayarlardaki görünümümüz bu.Tüm değerlerimiz olması gerektiği gibi yani default.
Bize default değerler lazım olmadığı için "cpu operating speed"seçeneğini "user defined"yapıyoruz ki cpu fsb ,cpu:ram oranı ve agp/pci ayarları açık hale gelsin. Çünkü bu değerlerle oynayarak overclock yapacağız.
Öncelikle fsb miktarını biraz arttırıyoruz ben 200 mhz den 250 ye çıkardım ama cpu ma güvendiğim için direkt bu değeri denedim. Siz azar azar arttırmayı deneyin aceleci olmayın. Mesela önce 210 mhz e çıkarın sonra 220 ye.
Dikkatinizi çektiyse ben cpu:ram ratio(oranı) nı 1:1 yaptım bu ne demek? Bu cpu ile ramlerimin 1:1 eşit aynı mhz de senkron çalışacağı anlamına geliyor. Tabi benim ramlerim DDR 566 olduğu için (2x 283 mhz) cpu ile senkron rahatlıkla çalışabilmekte. Eğer sizin elinizde bu değerlerde çalışan ramler yoksa bu değeri düşürmelisiniz.
Cpu nın sınırını nasıl bulacağız?
Öncelikle default voltajında mhz olarak gidebildiği yere kadar arttıracağız. Her arttırdığımızda pc yi kapatıp açıp stabilitesini ve en önemlisi cpu sıcaklığını kontrol etmelisiniz. Eğer stabilite ve ısınma sorunu yoksa bu iyi haber demektir yolumuza devam edebiliriz. Tekrar tekrar biosa girip fsb hızını arttırdıktan sonra diyelimki işlemcimiz artık 240 fsb de çakılmaya stabilliğini kaybetmeye başladı. Ha tabi bunu nasıl anlıyoruz ,stabiliteden kasıt öncelikle fsb arttırırmından sonra windowsa sorunsuz bir biçimde girmesi ve bir kaç bench programıyla sandra,pc mark vs. gibi yapılan testleri başarıyla reset,donma vs.olmadan tamamlamasıdır. Bunlardan geçemiyorsa reset yada donma oluyorsa bu demektir ki cpu muzun default voltajındaki sınırına gelmiş bulunuyoruz. Ne yapacağız?Tekrar biosa giriyoruz.
Son olarak
Üstte görüldüğü gibi cpu core voltajını bir miktar arttırmak işe yarıyabilir. Bu stabilitesi bozulan işlemciye yardımcı olabilir. Bunu yaparken azar azar yapmakta fayda var çünkü overclockda en tehlikeli hadise voltaj olayıdr,fazla voltaj direkt cpu nuzu götürebilir.İntel işlemcilerde (northwood) 1.7 voltu aşmamanız en doğru yol olacaktır.Buna kabaca default voltajın %15 fazlasını aşmamak ta diyebiliriz.
Bu şekilde voltaj arttırımlarıyla stabilite sağlandıktan sonra yeniden fsb arttırımlarına giderek cpu nun çıkabileceği stabil en yüksek değeri buluruz. Bahsettiğim gibi test programlarıyla denedikten sonra en uygun değeri buluruz. Tabi tekrar ediyorum tüm safhlarda cpu sıcaklığını kontrol altında bulundurmalısınız. Cpu nuzun default durumdaki sıcaklığının %25 den fazla artmamasına dikkat edin. Her ne kadar bazı boardlar sıcaklığı doğru okumasalarda dediğim gibi en doğru yol default halindeki değer ile overclock sonrası değeri%25 ten fazla olmaması. Fazla sıcaklık demek tehlike demek,işlemcinin çok yıpranması demek,stabilitenin bozulması demek olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
SABİT DİSKLER
Şekil 1’de bir sabit diskin önemli parçaları gösterilmiştir. Bir sabit disk bir veya daha fazla sayıda metal plaka ihtiva eder. Bu disklerin her iki yüzeyi de bilgi depolayabilmek için manyetik bir tabaka ile kaplanmıştır. Her yüzeyde bilgileri okuyan ya da değiştiren bir okuma/yazma kafası bulunur. Diskler ortak bir eksen/mil etrafında dönerler. Genellikle 5400 devir/dak ile 7200 devir/dak arası bir hıza sahiptirler. Yeni sabit disklerin bazıları daha hızlı olabilmektedir. Bazı eski sabit disklerin hızı ise daha düşüktür. Kafalar plakaların/disklerin yarı çapları boyunca hareket ederler. Bu hareket plakaların dönüşü ile birleştirilerek kafaların bütün plaka/disk yüzeyini okuması/işlemesi sağlanır.
İşlemci (CPU) ve disk, bir disk denetleyicisi vasıtası ile haberleşirler. Çeşitli türdeki diskler bilgisayarın işlemci dışında kalan kısmı ile haberleşmek için aynı arayüzü kullanırlar, bu sayede bilgisayarın geri kalan parçalarının disk ile haberleşmek için ne kullanmaları gerektiğine dair bir fikir elde etmeleri gerekmez ve bu da işlemleri kolaylaştırır. Bu sayede bilgisayar diske "hey disk ne istiyorsam çabuk ver" diyebilir. Bu işler böyle olmasa idi bilgisayar karmaşık ve uzun elektrik sinyallerini diskin kafasına yollayacak, kafa disk üzerinde belli bir konumda doğru verileri bulana kadar bekleyecek ve tekrar bunları bilgisayara iletecekti. Yapması gereken pek çok karışık ve hoş olmayan işlerle uğraşacaktı. Buda sistemin performansını olumsuz etkileyecekti. Aslında diskin kullandığı bu arayüz de karmaşık olarak nitelenebilir. Ama diğer yapılması gereken işlemlere göre çok daha az karmaşıklık ihtiva eder. Denetleyiciler otomatik hatalı sektör taraması ve düzeltmesi gibi değişik işler yapabilirler.
Ayrıca sabit disklerde kafanın ve plakaların çalışmasını ve dönmesini sağlayan bir motor, mekanik bölümleri kontrol eden elektronik bölümler de vardır. Fakat bunların, sabit diskin çalışma mantığının anlaşılması ile doğrudan bir ilgisi yoktur.
Yüzeyler eş merkezli çemberlere ayrılmıştır. İz olarak adlandırılan bu bölümlerde sektörlere ayrılmıştır. Bu sayede disk yüzeyindeki yerleşimleri tanımlamak, bilgilerin bulunduğu yeri tespit etmek ve dosyaları disk yüzeyine yerleştirmek mümkün olabilmektedir. Disk yüzeyindeki bir yeri bulmak için "yüzey 3, iz 5, sektör 7" gibisinden bir tanımlama yapılabilir. Genellikle sektör sayısı bütün izler için aynıdır. Ama bazı sabit disklerde en dıştaki plakada daha fazla sektör olabilmektedir. Bütün sektörler aynı fiziksel alana sahiptirler, bu nedenle sabit disklerin dış plakasında daha fazla sektör vardır. Genel olarak bir sektör 512 byte bilgi içerir.
Şekil 1. Bir sabit diskin yapısı
Aynı yolla bütün yüzeyler iz ve sektörlere ayrılmıştır. Bir yüzeydeki bir kafa bir iz üzerindeyken diğer yüzeydeki kafa da ona mukabil gelen iz üzerindedir. Bütün karşılıklı izlerin hepsine birden silindir denir. Bir izden diğerine geçmek zaman alır. Sık sık kullanılan dosyalar aynı silindir üzerine yazılarak kafaların bütün disk yüzeyinde hareket etmeleri mecburiyeti ortadan kaldırılmış olur. Bu sayede zamandan tasarruf sağlanır ve performans artışı elde edilir. Tabii bu her zaman mümkün olmaz, bu durumdaki dosyalara parçalanmış (fragmented) dosyalar denir.
Kafaların veya yüzeylerin sayısı, ki ikisi de aynı şeyi ifade eder (her yüzeye bir kafa), silindirler ve sektörler bir sabit diskte çok çeşitlilik gösterebilirler. Her birinin numaralarının tarifine diskin geometrisi denir. Bu geometri CMOS RAM diye anılan batarya destekli özel bir bellek bölümünde saklanır. İşletim sistemi açılış sırasında ya da sürücü başlangıcında gidip bu bölümden gerekli bilgileri alır.
Büyük bir şanssızlık eseri CMOS RAM'de iz sayısı 1024 ile sınırlandırılmıştır. Bu büyük sabit diskler göz önüne alındığında oldukça küçük bir rakam olarak kalmaktadır. Bu problemin üstesinden gelmek için denetleyici bilgisayara yalan söyler (günümüzde bu tür problemler ortadan kalkmıştır. Pek çok yerde standart olarak 60-80Gb sabit diskler satılmakta ve BIOS ayarlarında LBA kipinin etkinleştirilmesi sayesinde 1024 silindir sınırı ortadan kalkmaktadır).
Bu sınır SCSI diskler için söz konusu değildir. Çünkü SCSI diskler işlemci ile farklı bir yol ile haberleşirler. SCSI disk denetleyicileri ardışık sektör numaraları sayesinde haberleşirler. Bilgisayar bu durumda diskin gerçek geometrisini asla bilmemektedir.
Linux, böyle durumlarda diskin gerçek yapısını bilememekte olup, asla dosyaları bir silindir içine depolamaz, onun yerine ardışık sektör numaralarının olduğu bölüme bilgileri yazar, ki bu sistemde diğeri kadar iyi performans verir. Buradaki en önemli nokta bunların ve daha fazlasının denetleyicinin önbelleği sayesinde yapılıyor olmasıdır. Bütün bu işlemler otomatik olarak yönetilir.
Her sabit disk bağımsız birer aygıt dosyası ile temsil edilir. Genellikle 2 veya 4 adet IDE disk sisteme bağlı haldedir (bir veya üç adet disk olmasının IDE sabit diskler için hiçbir mahsuru yoktur.). Bunlar /dev/hda, /dev/hdb, /dev/hdc ve /dev/hdd olarak sıralanır ve adlandırılırlar. SCSI diskler ise /dev/sda, /dev/sdb, /dev/sdc, ... olarak sıralanırlar. Sabit disk çeşitleri ve isimleri hakkında daha ayrıntılı bilgi Aygıt Dosyaları bölümünde mevcuttur. Unutmayın ki bu isimler disk bölümlerine ulaşmak için değil, bütün sabit diske ulaşmak için geçerlidir. Böyle durumlarda çok dikkatli olunmazsa bilgiler ve bölümler karıştırılabilir.
Disk aygıt dosyaları sadece MBR'ye (Master Boot Record - Ana Önyükleme Kaydı) ulaşmak için kullanılırdı.
DİSKET SÜRÜCÜLERİ VE DİSKETLER
Disket sürücüler, 1981'de IBM PC'nin tanıtılışından beri ortalıktalar ve bugün de veri taşımada kullanılıyorlar. Disket sürücülerde hareketli kısımlar bulunur ve bilgisayarın dışından gelen bir ortam kullanırlar, bunun için de zamanla aşınmaları daha kolaydır.Bu bölümde tartılan bütün sürücülerin ortak özelliği taşınabilir ortam sürücüleri olmalarıdır. Yani sürücü veriyi manyetik malzemeden yapılmış dönen bir plakaya yazıp oradan okur. Sürücüdeki ortam sabit bir hızla döner ve bir , yazma/ okuma kafasından geçer. Ortamın yüzeyi kafa ile temas ettikçe manyetik alandaki değişimler okunabilir. Bu değişiklikler bitlere karşılık gelir bunlar Word belgelerinizi, programları ve disketlerde sakladığınız her şeyi oluşturan sıfır ve birlerdir.Yüzeydeki değişimleri yalnızca okuyabilen CD-ROM dan farklı olarak, bu bölümdeki bütün sürücüler disk üzerindeki manyetik alana değişiklikleri yazabilirler.Bir diski veri ile doldurduktan sonra onu çıkarabilir ve yerine boş bir disket takabilirsiniz.
SÜRÜCÜ ELEMANLARI
Hangi tip olursa olsun, bir disket sürücü birkaç temel ortak parçadan oluşur. Bir disket sürücüyü doğru olarak kurmak ve bakımını yapabilmek için bu parçaların tanınması ve nasıl çalıştıklarının bilinmesi gerekir.
Okuma/Yazma Kafaları
Disket sürücülerde iki okuma/yazma kafası bulunur. Disket sürücüyü çift yüzlü kılan özellik budur. Disketin her bir yüzünde bir kafa bulunur ve her iki kafa kendi yüzünde hem kayıt hem de okuma yapabilir. Kafa mekanizması "kafa hareketlendiricisi" adı verilen bir motor yardımıyla hareket ettirilir. Kafalar disketin yüzeyinde ileri ve geri bir doğru üzerinde hareket ederek istenilen iz üzerinde kendini konumlandırır. Kafaların hareketi izlere teğet olacak şekildedir. Her iki kafa da aynı mekanizmaya bağlıdır; bu nedenle ayrı ayrı hareket edemezler. Kafalar elektromanyetik sarımlı yumuşak demirden yapılmıştır. Kafanın yapısı; merkezde kayıt bölümü çevrede silici bölüm olmak üzere iki bölümdür
Kayıt yönetimi tünel silinmesi olarak adlandırılır. İzler kafanın altından geçerken kafanın silici kısımları izin dış bantlarını siler. Böylece veriler her bir izde, ince bir tünel üzerinde bulunmak zorunda kalır. Böylece iki iz üzerindeki verilerin birbirlerini etkilemesi önlenmiş olur. Eğer veri sinyalleri yanlara doğru yayılırsa sorun çıkabilir.
Ayarlama, kafaların okuyacakları veya yazacakları izlerin tam üstüne getirilmesine verilen addır. Kafa ayarlanması, ancak mükemmel ayarlanmış bir sürücüde kaydedilmiş standart bir disket referans alınarak yapılabilir.
Kafalar bir yaya bağlıdır ve disket üzerine az bir basınç yapacak şekilde yerleşirler.. Kafaların disketle temasından dolayı disket üzerindeki oksit malzeme zamanla kafa üzerinde toplanır. Bu zararlı oluşum periyodik olarak kafalardan temizlenmelidir. Bu iş piyasada satılan temizleyici disketlerle yapılabilir.
Kafa Hareketlendiricisi
Kafa hareketlendiricisi kafaların disket yüzeyinde ileri geri hareket etmesini sağlayan bir motordur. Disket sürücülerde kullanılan bu mekanizmada stepper motor adı verilen özel bir motor kullanılır. Bu motor her iki yönde de tek bir devirden daha kısa miktarlarda da dönebilir. Bu tip motorlar istenilen yönde kısmi dönmeler gerçekleştirebilir.
Stepper motorun hareket edeceği kısa aralıklar önceden belirlenmiştir. Bu aralıklar izlere göre ayarlanır. Motora istenilen aralık miktarı dönmesi söylenebilir. Örneğin 25. ize gitmek için motora 25 aralık ilerlemesi söylenir.
Stepper motor kafaların bulunduğu platforma bir çelik bantla bağlıdır. Bu çelik bant mekanizma motorun dairesel hareketini çizgisel harekete dönüştürür. Bir stepper motorunun tam dönüş zamanı yaklaşık saniyenin beşte biri kadardır.
Spindle Motor
Spindle motor disketi döndürmek için kullanılır. Normal dönüş hızı sürücüye bağlı olarak saniyede 300 devirdir.
Devre Kartları
Bir disket sürücü mantık sürücüleri adı verilen bir ya da birkaç devre kartı içerir. Bu kartların görevi kafa hareketlendiricisi, okuma/yazma kafaları, spindle motor, disk alıcıları ve sürücüdeki diğer parçaları kontrol etmektir. Mantık kartı aynı zamanda sürücünün sistem birimindeki denetçi kartla iletişim kurması için arabirimlik yapar. Mantık kartları arıza yapabilir ve yenisini bulmak zor olabilir. Bu kartların fiyatları bazen sürücünün toplam maliyetinden fazla olabilir. Böyle durumlarda sürücüyü değiştirmek daha ucuza gelir.
5 1/4- İNÇLİK DİSKET SÜRÜCÜ
1981'de IBM PC ile birlikte gelen orijinal ekipman, 360K veri taşıyabilen büyük~e bir 5 1/4-inçlik sürüydü . Sonraları bu sürücünün 1.2M versiyonları fabrika standardı haline geldi. Bu sürücüde kullanılan diskler, tozdan ve benzeri etkenlerden korunmak için koruyucu kılıflarında saklanır. Diskin sağ tarafındaki çentik diskin yazılabilir olduğunu belirtir. Diski yazmaya karşı korumak istiyorsanız bu çentiğin üzerine yapışkan bant koyabilirsiniz.
3 1/2- İNÇLİK DİSKET SÜRÜCÜ
Daha sonradan çıkan , 3 ½-inçlik Disket Sürücü şu sıralar en çok. kullanılan sürücüdür. Bu sürücü için hazırlanan disketler, 514-in~lik disketlerden daha gelişmiş bir teknoloji olarak sunulmuştur. Daha fazla veri taşımasının yanı sırada daha küçük ve sağlamdır. Tozdan koruyucu metal kapağı yana Çektiğinizde bu saklama ortamının 5 ¼ inçlik disketlerle aynı, ancak biraz daha küçük olduğunu görebilirsiniz. Sürücü önceleri 720K kapasiteliydi, sonra bu 1.44M'a ve son zamanlarda 2.88M'a kadar. Açıktı. 2.88M kapasiteli sürücüler hiçbir zaman çok tutulmadı.
DİSKET SÜRÜCÜLERİNİN TAKILMASI
Disket sürücüyü disket yuvasına takın Disket Sürücüyü kasaya vidalayın
Disket sürücünün güç bağlantısını yapın Disket sürücüye veri kablosunu bağlayın
Veri kablosunun diğer ucu ana karta bağlı olmalı
Şekil 1’de bir sabit diskin önemli parçaları gösterilmiştir. Bir sabit disk bir veya daha fazla sayıda metal plaka ihtiva eder. Bu disklerin her iki yüzeyi de bilgi depolayabilmek için manyetik bir tabaka ile kaplanmıştır. Her yüzeyde bilgileri okuyan ya da değiştiren bir okuma/yazma kafası bulunur. Diskler ortak bir eksen/mil etrafında dönerler. Genellikle 5400 devir/dak ile 7200 devir/dak arası bir hıza sahiptirler. Yeni sabit disklerin bazıları daha hızlı olabilmektedir. Bazı eski sabit disklerin hızı ise daha düşüktür. Kafalar plakaların/disklerin yarı çapları boyunca hareket ederler. Bu hareket plakaların dönüşü ile birleştirilerek kafaların bütün plaka/disk yüzeyini okuması/işlemesi sağlanır.
İşlemci (CPU) ve disk, bir disk denetleyicisi vasıtası ile haberleşirler. Çeşitli türdeki diskler bilgisayarın işlemci dışında kalan kısmı ile haberleşmek için aynı arayüzü kullanırlar, bu sayede bilgisayarın geri kalan parçalarının disk ile haberleşmek için ne kullanmaları gerektiğine dair bir fikir elde etmeleri gerekmez ve bu da işlemleri kolaylaştırır. Bu sayede bilgisayar diske "hey disk ne istiyorsam çabuk ver" diyebilir. Bu işler böyle olmasa idi bilgisayar karmaşık ve uzun elektrik sinyallerini diskin kafasına yollayacak, kafa disk üzerinde belli bir konumda doğru verileri bulana kadar bekleyecek ve tekrar bunları bilgisayara iletecekti. Yapması gereken pek çok karışık ve hoş olmayan işlerle uğraşacaktı. Buda sistemin performansını olumsuz etkileyecekti. Aslında diskin kullandığı bu arayüz de karmaşık olarak nitelenebilir. Ama diğer yapılması gereken işlemlere göre çok daha az karmaşıklık ihtiva eder. Denetleyiciler otomatik hatalı sektör taraması ve düzeltmesi gibi değişik işler yapabilirler.
Ayrıca sabit disklerde kafanın ve plakaların çalışmasını ve dönmesini sağlayan bir motor, mekanik bölümleri kontrol eden elektronik bölümler de vardır. Fakat bunların, sabit diskin çalışma mantığının anlaşılması ile doğrudan bir ilgisi yoktur.
Yüzeyler eş merkezli çemberlere ayrılmıştır. İz olarak adlandırılan bu bölümlerde sektörlere ayrılmıştır. Bu sayede disk yüzeyindeki yerleşimleri tanımlamak, bilgilerin bulunduğu yeri tespit etmek ve dosyaları disk yüzeyine yerleştirmek mümkün olabilmektedir. Disk yüzeyindeki bir yeri bulmak için "yüzey 3, iz 5, sektör 7" gibisinden bir tanımlama yapılabilir. Genellikle sektör sayısı bütün izler için aynıdır. Ama bazı sabit disklerde en dıştaki plakada daha fazla sektör olabilmektedir. Bütün sektörler aynı fiziksel alana sahiptirler, bu nedenle sabit disklerin dış plakasında daha fazla sektör vardır. Genel olarak bir sektör 512 byte bilgi içerir.
Şekil 1. Bir sabit diskin yapısı
Aynı yolla bütün yüzeyler iz ve sektörlere ayrılmıştır. Bir yüzeydeki bir kafa bir iz üzerindeyken diğer yüzeydeki kafa da ona mukabil gelen iz üzerindedir. Bütün karşılıklı izlerin hepsine birden silindir denir. Bir izden diğerine geçmek zaman alır. Sık sık kullanılan dosyalar aynı silindir üzerine yazılarak kafaların bütün disk yüzeyinde hareket etmeleri mecburiyeti ortadan kaldırılmış olur. Bu sayede zamandan tasarruf sağlanır ve performans artışı elde edilir. Tabii bu her zaman mümkün olmaz, bu durumdaki dosyalara parçalanmış (fragmented) dosyalar denir.
Kafaların veya yüzeylerin sayısı, ki ikisi de aynı şeyi ifade eder (her yüzeye bir kafa), silindirler ve sektörler bir sabit diskte çok çeşitlilik gösterebilirler. Her birinin numaralarının tarifine diskin geometrisi denir. Bu geometri CMOS RAM diye anılan batarya destekli özel bir bellek bölümünde saklanır. İşletim sistemi açılış sırasında ya da sürücü başlangıcında gidip bu bölümden gerekli bilgileri alır.
Büyük bir şanssızlık eseri CMOS RAM'de iz sayısı 1024 ile sınırlandırılmıştır. Bu büyük sabit diskler göz önüne alındığında oldukça küçük bir rakam olarak kalmaktadır. Bu problemin üstesinden gelmek için denetleyici bilgisayara yalan söyler (günümüzde bu tür problemler ortadan kalkmıştır. Pek çok yerde standart olarak 60-80Gb sabit diskler satılmakta ve BIOS ayarlarında LBA kipinin etkinleştirilmesi sayesinde 1024 silindir sınırı ortadan kalkmaktadır).
Bu sınır SCSI diskler için söz konusu değildir. Çünkü SCSI diskler işlemci ile farklı bir yol ile haberleşirler. SCSI disk denetleyicileri ardışık sektör numaraları sayesinde haberleşirler. Bilgisayar bu durumda diskin gerçek geometrisini asla bilmemektedir.
Linux, böyle durumlarda diskin gerçek yapısını bilememekte olup, asla dosyaları bir silindir içine depolamaz, onun yerine ardışık sektör numaralarının olduğu bölüme bilgileri yazar, ki bu sistemde diğeri kadar iyi performans verir. Buradaki en önemli nokta bunların ve daha fazlasının denetleyicinin önbelleği sayesinde yapılıyor olmasıdır. Bütün bu işlemler otomatik olarak yönetilir.
Her sabit disk bağımsız birer aygıt dosyası ile temsil edilir. Genellikle 2 veya 4 adet IDE disk sisteme bağlı haldedir (bir veya üç adet disk olmasının IDE sabit diskler için hiçbir mahsuru yoktur.). Bunlar /dev/hda, /dev/hdb, /dev/hdc ve /dev/hdd olarak sıralanır ve adlandırılırlar. SCSI diskler ise /dev/sda, /dev/sdb, /dev/sdc, ... olarak sıralanırlar. Sabit disk çeşitleri ve isimleri hakkında daha ayrıntılı bilgi Aygıt Dosyaları bölümünde mevcuttur. Unutmayın ki bu isimler disk bölümlerine ulaşmak için değil, bütün sabit diske ulaşmak için geçerlidir. Böyle durumlarda çok dikkatli olunmazsa bilgiler ve bölümler karıştırılabilir.
Disk aygıt dosyaları sadece MBR'ye (Master Boot Record - Ana Önyükleme Kaydı) ulaşmak için kullanılırdı.
DİSKET SÜRÜCÜLERİ VE DİSKETLER
Disket sürücüler, 1981'de IBM PC'nin tanıtılışından beri ortalıktalar ve bugün de veri taşımada kullanılıyorlar. Disket sürücülerde hareketli kısımlar bulunur ve bilgisayarın dışından gelen bir ortam kullanırlar, bunun için de zamanla aşınmaları daha kolaydır.Bu bölümde tartılan bütün sürücülerin ortak özelliği taşınabilir ortam sürücüleri olmalarıdır. Yani sürücü veriyi manyetik malzemeden yapılmış dönen bir plakaya yazıp oradan okur. Sürücüdeki ortam sabit bir hızla döner ve bir , yazma/ okuma kafasından geçer. Ortamın yüzeyi kafa ile temas ettikçe manyetik alandaki değişimler okunabilir. Bu değişiklikler bitlere karşılık gelir bunlar Word belgelerinizi, programları ve disketlerde sakladığınız her şeyi oluşturan sıfır ve birlerdir.Yüzeydeki değişimleri yalnızca okuyabilen CD-ROM dan farklı olarak, bu bölümdeki bütün sürücüler disk üzerindeki manyetik alana değişiklikleri yazabilirler.Bir diski veri ile doldurduktan sonra onu çıkarabilir ve yerine boş bir disket takabilirsiniz.
SÜRÜCÜ ELEMANLARI
Hangi tip olursa olsun, bir disket sürücü birkaç temel ortak parçadan oluşur. Bir disket sürücüyü doğru olarak kurmak ve bakımını yapabilmek için bu parçaların tanınması ve nasıl çalıştıklarının bilinmesi gerekir.
Okuma/Yazma Kafaları
Disket sürücülerde iki okuma/yazma kafası bulunur. Disket sürücüyü çift yüzlü kılan özellik budur. Disketin her bir yüzünde bir kafa bulunur ve her iki kafa kendi yüzünde hem kayıt hem de okuma yapabilir. Kafa mekanizması "kafa hareketlendiricisi" adı verilen bir motor yardımıyla hareket ettirilir. Kafalar disketin yüzeyinde ileri ve geri bir doğru üzerinde hareket ederek istenilen iz üzerinde kendini konumlandırır. Kafaların hareketi izlere teğet olacak şekildedir. Her iki kafa da aynı mekanizmaya bağlıdır; bu nedenle ayrı ayrı hareket edemezler. Kafalar elektromanyetik sarımlı yumuşak demirden yapılmıştır. Kafanın yapısı; merkezde kayıt bölümü çevrede silici bölüm olmak üzere iki bölümdür
Kayıt yönetimi tünel silinmesi olarak adlandırılır. İzler kafanın altından geçerken kafanın silici kısımları izin dış bantlarını siler. Böylece veriler her bir izde, ince bir tünel üzerinde bulunmak zorunda kalır. Böylece iki iz üzerindeki verilerin birbirlerini etkilemesi önlenmiş olur. Eğer veri sinyalleri yanlara doğru yayılırsa sorun çıkabilir.
Ayarlama, kafaların okuyacakları veya yazacakları izlerin tam üstüne getirilmesine verilen addır. Kafa ayarlanması, ancak mükemmel ayarlanmış bir sürücüde kaydedilmiş standart bir disket referans alınarak yapılabilir.
Kafalar bir yaya bağlıdır ve disket üzerine az bir basınç yapacak şekilde yerleşirler.. Kafaların disketle temasından dolayı disket üzerindeki oksit malzeme zamanla kafa üzerinde toplanır. Bu zararlı oluşum periyodik olarak kafalardan temizlenmelidir. Bu iş piyasada satılan temizleyici disketlerle yapılabilir.
Kafa Hareketlendiricisi
Kafa hareketlendiricisi kafaların disket yüzeyinde ileri geri hareket etmesini sağlayan bir motordur. Disket sürücülerde kullanılan bu mekanizmada stepper motor adı verilen özel bir motor kullanılır. Bu motor her iki yönde de tek bir devirden daha kısa miktarlarda da dönebilir. Bu tip motorlar istenilen yönde kısmi dönmeler gerçekleştirebilir.
Stepper motorun hareket edeceği kısa aralıklar önceden belirlenmiştir. Bu aralıklar izlere göre ayarlanır. Motora istenilen aralık miktarı dönmesi söylenebilir. Örneğin 25. ize gitmek için motora 25 aralık ilerlemesi söylenir.
Stepper motor kafaların bulunduğu platforma bir çelik bantla bağlıdır. Bu çelik bant mekanizma motorun dairesel hareketini çizgisel harekete dönüştürür. Bir stepper motorunun tam dönüş zamanı yaklaşık saniyenin beşte biri kadardır.
Spindle Motor
Spindle motor disketi döndürmek için kullanılır. Normal dönüş hızı sürücüye bağlı olarak saniyede 300 devirdir.
Devre Kartları
Bir disket sürücü mantık sürücüleri adı verilen bir ya da birkaç devre kartı içerir. Bu kartların görevi kafa hareketlendiricisi, okuma/yazma kafaları, spindle motor, disk alıcıları ve sürücüdeki diğer parçaları kontrol etmektir. Mantık kartı aynı zamanda sürücünün sistem birimindeki denetçi kartla iletişim kurması için arabirimlik yapar. Mantık kartları arıza yapabilir ve yenisini bulmak zor olabilir. Bu kartların fiyatları bazen sürücünün toplam maliyetinden fazla olabilir. Böyle durumlarda sürücüyü değiştirmek daha ucuza gelir.
5 1/4- İNÇLİK DİSKET SÜRÜCÜ
1981'de IBM PC ile birlikte gelen orijinal ekipman, 360K veri taşıyabilen büyük~e bir 5 1/4-inçlik sürüydü . Sonraları bu sürücünün 1.2M versiyonları fabrika standardı haline geldi. Bu sürücüde kullanılan diskler, tozdan ve benzeri etkenlerden korunmak için koruyucu kılıflarında saklanır. Diskin sağ tarafındaki çentik diskin yazılabilir olduğunu belirtir. Diski yazmaya karşı korumak istiyorsanız bu çentiğin üzerine yapışkan bant koyabilirsiniz.
3 1/2- İNÇLİK DİSKET SÜRÜCÜ
Daha sonradan çıkan , 3 ½-inçlik Disket Sürücü şu sıralar en çok. kullanılan sürücüdür. Bu sürücü için hazırlanan disketler, 514-in~lik disketlerden daha gelişmiş bir teknoloji olarak sunulmuştur. Daha fazla veri taşımasının yanı sırada daha küçük ve sağlamdır. Tozdan koruyucu metal kapağı yana Çektiğinizde bu saklama ortamının 5 ¼ inçlik disketlerle aynı, ancak biraz daha küçük olduğunu görebilirsiniz. Sürücü önceleri 720K kapasiteliydi, sonra bu 1.44M'a ve son zamanlarda 2.88M'a kadar. Açıktı. 2.88M kapasiteli sürücüler hiçbir zaman çok tutulmadı.
DİSKET SÜRÜCÜLERİNİN TAKILMASI
Disket sürücüyü disket yuvasına takın Disket Sürücüyü kasaya vidalayın
Disket sürücünün güç bağlantısını yapın Disket sürücüye veri kablosunu bağlayın
Veri kablosunun diğer ucu ana karta bağlı olmalı
İşlemciler
İŞLEMCİ
Merkezi işlem birimi ya da diğer adıyla CPU (Central Processing Unit) için yapılabilecek en bilinen ve kısa tanım bu birimin bir bilgisayarın kalbi ya da beyni olduğu şeklindedir.Bu birim bilgisayarın çalışmasını düzenleyen ve programlardaki tüm komutları tek-tek işleyen birimdir.İşte bu birim bir ya da iki entegre devre içinde gerçekleştirilmesi ile mikroişlemci ya da Micro proccessor adını da alır.
İŞLEMCİNİN ÇALIŞMA PRENSİBİ VE YAPISI
CPU’nun yapısını ince bir silikon tabaka üzerinde çok küçük alüminyum yollarla birbirine bağlanmış milyonlarca transistör oluşturur.Bu transistörlerin hangisinin ne şekilde çalışacağı gerekli yazılım programı tarafından CPU’nun anlayacağı bir dile yani makine diline çevrilerek CPU’ya iletilir.Ve böylelikle programlar işlemci tarafından çalıştırılır.Dolayısıyla bilgisayara gerçekleştirilen işlemlerin hepsi dolaylı ya da dolaysız bir şekilde CPU’ya uğrar.
Örneğin A=3+5^aritmetik işlemi işlemci tarafından şu şekilde yapılır.Öncelikle bu işlem için kullanılacak program işlemciye komut verilerek açılması ve RAM belleğe yerleşmesi sağlanır.Ve buradaki bellek adresi 16600 adresinden başlar.Program genelde 40 madde ya da adreste tamamlanır.Sonra yeni bir komut ile 16640 nolu adresten başlar.Kontrol devresi de kontrolünü ROM da izlenmekte olan komutlardan RAM e kaydırır.Kaydedicilerden gerekli adres alınır.İşlem başladığında RAM den başlangıç RAM adresi alınır.Ve bilgisayar sırasıyla RAM adreslerini birer arttırarak programı sırayla çalıştırır.Bir çevirici programı assemly komutlarını binary e çevrilerek işlemciye verir.Örneğin ADD 3 ün anlamı: 3 sayısını aküdeki sayıya ilave et anlamındadır.Bu sayı daha önce RM den ACC ye alınıp ‘a’ kaydedicisine konmaktadır.’b’ sayısı (5) aküye alınır.Sonra (a) daki (3) sayısı aküdeki sayıya ilave edilir.(ADD3) ve sonuç aküde 8 olarak görülür.Bu sonuç C kaydedicisine de 8 alınır.10 tabanlı sayılarla açıklanan bu işlem bilgisayarın işlemcisi tarafından 2 li kodda yapılır.
Genel olarak işlemci aritmetik ve mantık birimi ile kontrol ünitelerinden oluşur.
ARİTMATİK VE MANTIK BİRİMİ(ALU)
Dört işlem ve verilerin karşılaştırılması ile ilgili işlemlerin yapıldığı birimdir.ALU içerisinde genelde 3 ve 6 arsında register bulunur ve bu kaydediciler akümülatör ile birlikte aritmetik işlemlerde kullanılır.Register; işlem anında bir program tarafından kullanılan sayıların saklandığı geçici hafıza hücreleridir.Akümülatör ise aritmetik,mantıksal veya giriş çıkış işlemlerinde bilgileri geçici tutan bir kaydedicidir.ALU kısaca aşağıdaki şu işlemleri yapar.
KONTROL ÜNİTESİ(CU)
İşlemlerin akışını düzenleyerek komutları yorumlamak ve komutların yerine getirilmesini sağlamakla görevlidir.Bu devre bir komutun gerçekleştirilmesini ve düzenli adımlarla yürütülmesini kontrol eder.Burada kullanılan iç kontrol sinyalleriyle CPU nun alt elemanlarının denetimini ve bu elemanlar arasındaki bilgi akışının düzenlenmesini sağlar.CPU nun hafıza ve giriş çıkış birimleriyle olan iletişimi ise dış kontrol sinyalleriyle kontrol edilir.
İşlemcinin Hızı
Kullanılan mikron teknolojisi, üretim tekniği ve kalıp boyutuna göre değişir. İşlemcilerin hızı MHz cinsinden ölçülür.
Bilgisayarın içersinde işlemlerin yerine getirilmesi ve donanım aygıtlarının birbirleri arasındaki senkronizasyonu sağlayan bir saat vardır. İşlemci yerine getirdiği işleri bir saat döngüsü denen zaman biriminde gerçekleştirir. İşlemcini hızının MHz olduğunu söylemiştik, işte buradaki 1 MHz'de işlemci 1 milyon işlem yerine getirir ki bu da bir saat döngüsüne denk gelir. Örnek olarak 500 MHz'lil bir işlemci bir saat döngüsünde 500 milyon işlem yerine getirir.
Çoğu zaman işlemcilerin hızları çalışma frekansları ile ölçülür.Örneğin günümüz işlemcilerinden AMD Athlon ve Intel Pentıum 4 ler 1.7 GHz frekansında çalışırlar.1.7 GHz, saniyede 1700 milyon işi aynı anda işleme sokabilmek demektir.Ferkans değeri tek başına belirleyici bir rol oynamaz.Çünkü işlemci bir çok bileşenden oluşur.İşlemcinin en önemli bileşenleri aslında hesap tablosu,Kontrol ünitesi ve ön bellektir.Bu bileşenler arasındaki veri iletişimi tıpkı bir oto yola benzetilebilir..Örneğin otoyolun bir bölümünde bir çalışma olduğunda trafik aksar.Üç şeridin üçü birden düzenli olarak kullanıldığındaysa trafik akıcı bir şekilde devam eder.İşlemcide de bir tıkanıklığa neden olmamak için veri oto yolunu geniş tutmak gerekir.Bu genişlik ise bit sayısı olarak adlandırılır.Bir bit,1 veya 0 değerini alan en küçük değerdir.34 bite sahip olan bir işlemci 32 adet art arda sıralanmış 0 veya 1 leri anlayıp işleme sokar.Frekans değeri ise bu işlemleri saniyede kaç defa tekrarlayabildiğini gösterir..
OVERCLOCKING
BUS hızının asıl belirtilen hızın üzerini çıkarılmasına overclocking adı verilir. Bu işlem ile ek bir hızlanma sağlanır. Örneğin 100 MHZ’ de çalıştırılması gereken bir PIII 500 bus hızı 110 Mhz olarak çalıştırılınca 110*5=550 Mhz’ de çalışır. Overclocking genel donanım özelliklerine göre belli sınırlar içinde ek performans getirse de bu işlem sonucu zaman zaman program çalışmasında çakılmalar yani ekranda programın donup kalması gibi durumlarla karşılaşılır. Bu şekilde kullanıcılar uygun donanım seçerek ve ek soğutma önlemleri alarak yaklaşık yüzde 25’ e varan ek hızlanma elde edebiliyorlar. Bu konuda özellikle Celeron işlemciler en uygun CPU durumundadır. Ancak overclocking işlemi risklidir. Sonunda işlemcinin ömrünü kısaltır. Dolayısı ile pek tavsiye edilmez.
CPU ÖNBELLEĞİ
İşlemciler veri yolu üzerinden gelen bilgilerin daha hızlı işlenebilmesi için 2 farklı tampon bellek kullanır. Level1 ve Level2 cache kısaca l1 ve l2 cache bellek.
486 ailesi ile başlayan bütün modern işlemciler dahili bir tampon bellek ve denetleyici içerir.bu entegre l1 tampon bellek boyu işlemciden işlemciye değişir, orijinal 486 dx için 8 kb ile başlar ve en yeni işlemcilerde 64 kb ve üzerine çıkar.
L1 tampon bellek daima işlemci gövdesinde yerleşik olduğu için işlemcinin dahili tam çekirdek hızında çalışır.
L2 tampon bellek anakart üzerinde bulunur. L2 tampon bellek L1 tampon bellekten yapılan işlemlerde daha çok kullanılır.bilgisayarda L1 tampon bellek %10 oranında L2 tampon bellek ise %90 oranında kullanılır.
CPU-CHIPSET
Hem CPU hem de yapı olarak chipset bir bilgisayarın genel performansını en çok etkileyen bileşenledir. Anakart üzerindeki chipset donanımsal olanakları sağlarken CPU bu olanakları kullanarak işletim sisteminin ve ilgili yazılımların çalışmasını sağlar. Anakart üzerinde desteklenen slot ayısı, usb girişleri ya da entegre ses görünümü olanları chipsetin ağladığı imkanlarla ilgilidir. Tabi bu özellikler arasında desteklenen bir de FSB(front side bus)hızı vardır.FSB bu aşamada CPU ve bellek arasındaki hıza chipsetin yaptığı köprü görevidir.
İŞLEMCİ SOKETLERİ
İntel ve AMD işlemcileri için bir dizi soket ve yuva tasarımı geliştirilmiştir.Her soket ve yuva farklı bir dizi orijinal ve terfi işlemcisi aralığını desteklemek üzere tasarlanmıştır.1,2,3 ve 6 numaralı soketler 486 işlemci soketleridir.4,5,7 ve 8 numaralı soketler pentıum, pentium pro işlemci soketleridir.Soket 370 Celeron ve pentıum III işlemcilerinin soketidir.Soket A (soket 462) AMD nin arthlon ve duron işlemcilerinin soketleridir.Pentıum 4 işlemcilerinin takıldığı soketler 478 pinlidir.
LIF SOKETLERİ
Lıf,No Insertion Force kısaltmasıdır.Teorik olarak bunun anlamı CPU yu takmak yada çıkartmak için fazla kuvvet gerekmediğidir.CPU yu bir Lıf sokete yerleştirmek için çipin ayaklarını hizalayıp çipi sokete iterek sıkıca yerleştirirsiniz.CPU yu bir Lıf soketinden çıkarırken özel bir arac ihtiyaç vardır.Ancak çok dikkatli olmak şartıyla küçük bir tornavida gibi düz bir nesneyle işinizi görebilirsiniz.Bu iş için doğru araç soketle çip arasına yerleştireceğiniz bir ucu kıvrılmış ince bir metal parçadır.CPU yıu çıkartmak için karşılıklı kenarları azar azar kaldırarak çift soketten kurtarana kadar buna devam etmelisiniz.
ZIF SOKETLER
Zıf, Zero Insertion Force sözcüklerinin kısaltılması ile işlemciyi sokete oturtmak için tam da bu kadar kuvvete ihtiyaç duyarsınız.Yani 0.Zıf soketlerinde küçük bir kilitleme kolu vardır.Bunu kapattığınızda CPU yerine sıkı oturur.Yani sadece CPU yu yerine koyup kolu aşağı itmeniz yeterli olur.
İŞLEMCİ YUVALARI
İntel entegre l2 tampon belleğiyle Pentıum pro işlemcisini tanıttıktan sonra seçtiği fiziksel paketin üretim maliyetinin çok yüksek olduğunu keşfetti.İntel tampon belleği ve mümkünse diğer bileşenleri bir işlemci paketine entegre etmenin kolay bir yolunu arıyordu.Ve bu işi yapmanın en iyi yolu olarak bir kartuş ya da kart tasarımını buldu.İntel yeni kartuşlarını alması içinde anakartlarda kullanılabilen yeni iki yuva türü tasarladı.
Slot1, Pentium II ve Pentıum III ve çoğu Celeron işlemcisine almak için tasarlanmış 242 bacaklı bir yuvadır.
Slot2 temel olarak iş istasyonu ve hizmet birimleri için üretilen Pentıum II ve III Xeon işlemcileri için tasarlanmış 330 bacaklı daha karmaşık bir yuvadır.Slot 1 ile 2 arasındaki bacakları hariç en büyük fark slot2 nin tek bir kartta 4 adet ve üzeri işlemciyi barındıracak biçimde tasarlanmasıdır.Slot1 sadece tek veya çift işlemciye olanak verir.
İŞLEMCİLERİN YAZILIM DESTEKLERİ
MMX Intel, 1997’nin baslarında Pentium MMX işlemciyi piyasaya sürerek Pentium tasarımına yeni bir boyut kazandırdı. Multi Media Extension’in kısaltılmışı olan MMX , Pentium işlemcisine 57 adet yeni komutun eklenmesiyle oluşmuş bir işlemcidir. Yani birkaç komutun yaptığı bazı işlemler tek komutta toplanmıştır. Single Instruction - Multiple Data -SIMD (Tek Komut - Çoklu Veri) teknolojisinin kullanıldığı bu işlemcilerde tek bir komutun getirdigi bir çok islem paralel olarak bir arada yapilabilmektedir. Bu işlemcilerde multimedya için komut setinin genişletilmesiyle birlikte L1 önbellek kapasitesi de 32 KB’a yani iki katına çıkartılmıştır. İşlem performansı söz konusu olduğunda MMX işlemcilerin verimliliği tartışılmaz. MMX işlemcilerin hızlı olmasındaki en büyük faktör önbelleğin büyüklüğüdür. Ayrıca MMX işlemcilerde besleme gerilimi 5V veya 3.2V’tan 2.8V’a düşürülerek işlemci çekirdeğindeki kayıp performans düşürüldü. Bu sayede yüksek saat hızına rağmen işlemci daha az ısınmaktadır.
3Dnow! : Adından da anlaşılacağı gibi bu komut seti 3D uygulamaların hızlandırılması için AMD işlemcilerde kullanılan komut setinin adıdır. Bundan dolayı 3Dnow! Destekli oyunların sayısı günümüze kadar artarak gelmiştir.
SSE : Intel tarafından geliştirilip PentiumIII işlemcilere uygulanan 70 adetlik yeni komut setidir. Bu komut setini şöyle açıklayabiliriz: İşlemciye bir komut verirsiniz birçok veriyi bir amaca yönelik olarak işler. Grafik, resim, video, animasyon, 3 boyut işlemleri, ses tanıma öğelerine sahip, SSE destekli uygulamalarda ciddi bir performans artışı sağlar.
SSE2 : Yine Intel tarafından Pentium 4 işlemciler için geliştirilmiş olup 144 adet yeni komut setini içerir. Bu yeni bir işlemci olduğu için henüz SSE2 komutunun kullanacağı yazılım bulunmamaktadır.
Bundan dolayı eğer acele edip bir Pentium 4 almaya karar vermişseniz, bu işlemciden tam anlamıyla verim alamazsınız. Çünkü SSE2 komutlarının ayak uyduracağı yazılım ve donanım henüz piyasada yoktur.
İNTEL ALESİ
8086/8088 Intel, 16 bitlik 8086 işlemcisini 1978 yılında piyasaya sürdü. Yüksek seviyeli programlama dillerine ve daha etkin işletim sistemlerine sahip ilk islemci olan 8086, IBM uyumlu sistemlerin temelini oluşturdu. Arkasından çıkan 8088 işlemci ile IBM ilk kişisel bilgisayarı (PC) piyasaya sürdü. Bu ilk PC’nin 16K hafızası, grafik özelliği olmayan ekranı ve bir teyp bandı sürücüsü vardı. Bu ilk işlemci diş veri yolu olarak 8 biti destekliyordu ve 4.77 MHz saat hızında çalışmaktaydı.
80286 Kısa bir süre sonra Intel, 80286 işlemcisini çıkartarak PC performansını yeni bir seviyeye yükseltti. 80286 işlemci 16 bit veri yolunu hem içte hem de dışta kullanabiliyordu. Bu da kendinden önceki işlemcilerden çok daha fazla ilgi görmesine sebep oldu ve artık PC’ler için daha güçlü yazılımlar üretilmeye başlandı.
80386 Intel’in bir kuşak sonraki işlemcisi olan 80386 işlemcisi PC dünyasına büyük değişiklikler getirdi. SX ve DX modelleri olan bu işlemcinin en büyük özelliği 32 bit bir işlemci olmasıydı. 286’lardaki veri yolunun iki katına çıkartılması PC’lerde grafik işlemlerini artırdı. Ayrıca saat hızının 16 MHz’den 33 ve 40 MHz’e çıkartılması işlemleri daha da hızlandırdı.
i486 Intel Nisan 1989 yılında i486 işlemciyi piyasaya sürdü. i486 işlemcisi entegre bir chiptir. Bu chip dört farkli islev grubunu (asil CPU’yu, bir matematik yardımcı işlemcisini, bir önbellek denetleyicisini ve DX/DX2 modellerinde bir adet genel önbellek, DX4 modellerinde ise iki adet ayrık 8K önbelleği) bir bileşende birleştirmektedir. i486 hem içten hem de diştan 32-bit yapı kullanır. Saat hızı olarak da 100 MHz’e ulaşmıştır.
Pentium i486 işlemcilerin hızla yaygınlaştığı bir dönemde Intel P5 kod adıyla tasarladığı yeni islemci ailesini Pentium adıyla piyasaya sürdü. Dış veri yolu 64-bit iç veri yolu ise 256-bit olan bu işlemci iki adet ayrık 8K’lik önbelleğe sahiptir. Pentium işlemci 486’lardan farklı olarak iki adet tamsayı işlemcisine sahiptir. Kayan nokta işlemcisi de iyice geliştirilmiştir. Ayrıca 486 işlemcilerde olmayan Branch Protection (dallanma tahmini) teknolojisi kullanılmıştır. Bu teknoloji, program sırasında isletilecek olan dallanma (jump) komutlarının dallanacağı tahmin edilen kod kümelerinin daha hızlı erişilen bir ortama kopyalayarak islenmeye başlanmasına dayanır. Bu şekilde %25 oranında performans artısı sağlanır. Pentium işlemciler 0.28 mikronluk BICMOS ve CMOS teknolojisi ile üretilmişlerdir. 60 MHz, 75 MHz, 90 MHz, 100 MHz, 120 MHz, 133 MHz, 166 MHz, 200 MHz ve 233 MHz saat hızında üretilmişlerdir.
Pentium Pro Pentium işlemcilerin yaklaşık iki kati işlemci gücüne sahip olan bu işlemcilerde 5.5 - 6.1 milyon arasında transistor kullanılmıştır. +2.9V besleme gerilimi ile çalışan bu işlemci 166 MHz, 200 MHz, 233 MHz ve 266 MHz saat hızlarında üretilmişlerdir. Bu işlemci daha çok server bilgisayarlar için tasarlanmıştır ve x86 tabanındaki işlemciler için yazılmış tüm yazılımları desteklemektedir. Pentium Pro öncelikle 32 bitlik programlara ihtiyaç duyar. Bu sebeple işlemcinin tam performansla çalışabilmesi için Windows NT gibi gerçek 32 bitlik işletim sistemi kullanılmalıdır
Pentium II MMX teknoloji ile yakaladığı performansı Pentium Pro ile birleştiren Intel Pentium II işlemcileri piyasaya sürdü. Pentium II işlemciler hem yapı olarak hem de fiziki olarak önceki işlemcilerden farklılıklar taşımaktadır. Önceki işlemcilerde Soket 7 yi kullanan Intel Pentium II ile birlikte SEC (Single Edge Contact) adini verdigi ve Slot 1’e girecek yapida bir dizayn kullandı. Pentium II ailesinin ilk modeli 233 MHz hızında üretildi. Arkasından 266 MHz, 300 MHz ve 333 MHz modelleri geldi. Intel bu asamadan sonra 66 MHz’lik veri yolunun yanında 100 MHz’lik veri yolunu da kullanmaya başladı ve daha sonra çıkan işlemciler 350 MHz, 400 MHz ve 450 MHz olarak çıktı. Pentium II’lerin yapılarındaki ve veriyolu hızlarındaki bu değişiklikler beraberinde anakartlarin da çeşidini artırdı. 66 MHz veri yolunu kullanan Pentium II’ler için 440LX chip set kullanan anakartlar üretildi. Arkasından 100 MHz veri yolu kullanan işlemciler için 440BX chip setli (ayni zamanda 66 MHz veri yolunu da destekler) anakartlar üretildi. Pentium II ailesinin son ferdi olan 450 MHz den sonra Pentium III’ler piyasaya sürüldü.
Pentium III Katmai olarak isimlendirilen çekirdekle tasarlanan işlemci, beraberinde bir çok yenilikler de getirdi. Daha önce MMX işlemcilerde gördüğümüz (fakat onlardan çok daha karışık) şekilde 70 adet yeni komutla gelen bu işlemcinin asil performansı temel yapısındaki değişiklik olmadığı için hemen birden bire bilgisayarımızda bir performans artısı gözlenememektedir. Intel, Pentium III’te de Pentium Pro’dan beri iyileştirilerek kullanilagelen çekirdek kısmi kullanilmistir. Islemciye 70 adet yeni komut eklenmis ve bu komutlari kullanan birimlerde değişiklikler yapılmıştır. Bu komutlar MMX’teki gibi belli bir konuya mahsus komut değillerdir ve üç ana baslık altında toplanırlar. Intel’in SIMD (Single Instruction, Multiple Data Parallelism - Çoklu Veri Paralelliği Sağlayan Tek Çevrimli Komutlar) genişletmeleri olarak adlandırdığı bu komutlar işlemci içinde farklı çalıştırma birimlerinde isletilirler. Bu komutlardan ilk 50’si FPU (Floating Point Unit - Matematik İşlem Birimi) içerisinde islenir. Bu şekilde SIMD FPU komutları normalde onlarca saat çevriminde halledilebilecek 32-bitlik çarpımları tek bir saat çevriminde yapabilmekte ve bu komutlarda ayni anda 4 tanesi birden isletilebilmektedir. Bu sayede 3 boyutla ilgili hesapların yapılma süresi ve MPEG-1 ve MPEG-2 kodlarının çözümleri daha kısa zamanda yapılabilmektedir. Bu komutlarla birlikte işlemciye eklenmiş diğer yapısal bir değişiklik de 8 adet yeni registerdir. Bu yeni register’lar işlemcide yeni SIMD FPU komutları tarafından kullanılmak üzere yer alıyorlar. Register’lar 128-bit’lik bir genişliğe sahiptir. Bu sayede birden çok (dörde kadar) FP ucu bir register’a yüklenebiliyor ya da SIMD komutları bu register’larda saklanabiliyor. Bu şekilde Intel, RISC işlemcilere göre en büyük eksiklik olan register şayisinin azlığını yavas yavas kapamaya başladı. Pentium III işlemcilere eklenen komutlardan 12 tanesi “yeni medya” komutları olarak adlandırılarak MMX ünitesince değerlendirilmektedir. Daha hızlı islenen iki boyutlu grafikler ile video oynatımı, MPEG çözümünde ekstra hız, codec’lerin kullanılmasında kolaylık ve daha hızlı istatistiği bilgi kullanılması mümkün olmaktadır. Diğer 8 adet komut ise Pentium III’ün dis dünya ile konuşmasını sağlayan bus kontrolörüne eklenmiştir. Bu komutlar sayesinde daha büyük 3D veri tabanlarının kullanım hızını, düzgün video akısını ve performansı düşüren hafıza ıskaları konularında işlemler olur. Daha önce de bahsettiğimiz gibi Pentium II’nin önbelleği işlemci hızının yari hızında çalışmaktaydı. Bu durum Pentium III’de de devam etmiştir ve bu durum performansı bir miktar düşürmektedir. Pentium III’lerin yeni çıkan bazi modellerinde cache bellek 256 KB’a düşürülmüş ve çekirdek içerisine konarak işlemci ile ayni hızda çalışması sağlanmıştır. Bu modellerin sonuna “E” harfi konmaktadır.Ayrıca normalde 100 MHz veriyolu hızında çalışan Pentium III işlemcilerin yine yeni çıkan modelleri 133 MHz hızında çalışmaktadır. Bu modellerin sonuna da “B” harfi eklenmektedir. Mesela Pentium III 600EB işlemcisi 133 MHz hızında çalışan ve 256 KB cache belleğe sahip bir işlemcidir.
Celeron Daha çok is istasyonları ve CAD/CAM gibi geniş uygulamalar için tasarlanan Pentium II’ler son kullanıcılar için pahalı gelmekteydi. Bu durumu değerlendiren Intel, son kullanıcılara yönelik yeni bir işlemci piyasaya sürdü. Celeron ismini verdiği bu işlemcilerin Pentium II’den en büyük farkı L2 ön belleğinin olmamasiydi. Bu serinin ilk ferdi 266 MHz olarak tasarlanmıştır. L2 ön belleği olmayan Celeronlar Pentium Pro ile ayni performansı göstermektedir. 266 MHz işlemcinin arkasından yine L2 önbelleği olmayan Celeron 300 üretildi. Ilk nesil Celeron işlemcilerin fiyatı çok cazip olmasına rağmen önbellek gerektiren uygulamalarda yetersiz kalması bu işlemcilere ilgiyi azalttı. Bu sırada Intel yine bir atak yaparak 128KB L2 önbelleğe sahip Celeron 300A işlemcisini üretti. Arkasından gelen 333 MHz, 366 MHz, 400 MHz, 433 MHz ve 466 MHz işlemciler 128 KB önbellek geleneğini devam ettirdiler. Celeron işlemciler 333 MHz’e kadar Slot-1 yapısında üretilirken bundan sonra Soket-370 yapısında üretilmiştir. Bu işlemciler 0.25 mikron CMOS teknolojisi ile imal edilmişlerdir. Önbellek içermeyen Celeron işlemcilerde 7.5 milyon transistor varken önbellek içeren işlemcilerde 19 milyon transistor olduğunu görmekteyiz. Celeron’larin içerdiği 128 KB önbellek işlemcinin içerisindedir ve çekirdek ile ayni hızda çalışırlar. Bu, Celeron işlemcilerin daha kolay overclock edilmelerini sağlar. Ancak Pentium II’ler her zaman Celeron’lara göre daha üstündürler. Çünkü daha önce de belirttiğimiz gibi Celeron’lar son kullanıcılar için, Pentium II’ler ise daha kapsamlı isler için tasarlanmıştır
Pentıum IV 2001 yılında piyasaya çıkmıştır..Bunların çıkış sebebi AMD firmasının Athlon 1 ve 1.2 Ghz ye ulaşan hızlı işlemcisine alternatif sunmakta.Pentıum 4 işlemcide 20 basamaklı bir decoder pipeline var.(Pipelining Pipelining , tipki bir fabrikadaki seri üretim bandi gibi çalisir. Bir fonksiyon ünitesi, her komutun isletilmesini aşamalarına ayırır. Basit bir pipeline’de bes ya da alti asama olabilir. Bir superpipeline’da ise 10 ya da daha fazla asama olabilir. Böyle bir pipeline’dan ayni anda birkaç komut birden akabilir. Her komut da ayrı bir aşamada işlem görmekte olabilir. Superscalar bir işlemcide her birisinin kendisine ait pipeline’i olan iki ya da daha fazla fonksiyon ünitesi yer alabilir. Böyle bir işlemci birkaç komutu birden paralel olarak isletebilir. RISC bu tekniğe daha da elverişlidir. Çünkü basitleştirilmiş komutlar pipeline’lardan daha pürüzsüz bir şekilde akarlar ve CISC komutlarının neden olabildiği tıkanmalara maruz kalmazlar.)Pipelinenin artması işlemci frekansının da artmasını sağlıyor.P4 işlemciye önemli bir avantaj sağlayan bu özelliğin bir de dez avantajı var.O da aynı anda farklı işlemler yapıldığında bekleme süresi uzayabiliyor.Fakat birbirine benzer işlemlerdeyse yüksek bir hıza ulaşabiliyor.Bu yüzden intel algoritmaları yeniden düzenleyip p4ün belleğini daha da genişletti bu şekilde p4 126 uygulamayı aynı anda çalıştırabiliyor.Buna ek olarak bu işlemci komut sınıflandırmasını en uygun şekle göre ayarlayabiliyor.P4 te 8 kb büyüklüğünde L1 cache bellek kullanılmıştır.L2 cche bellek ise 256 kb büyüklüğündedir.Bu işlemcilerde 42
milyon transistör bulunur ve 65 w lık bir güç kullanır.300 w lık özel bir kasa üzerine monte edilmektedirler.478 pin bulunur.Ayrıca P4 ler de RD Ram desteği bulundurur.
İNTEL DIŞINDAKİ İŞLEMCİLER
AMD İŞLEMCİLERİ
Advandec Micro Devices (AMD),kendi İntel uyumlu işlemci ailesi ile Pentıum uyumlu chip pazarından büyük bir oyuncu haline gelmiştir.
AMD K6 SERİSİ
AMD FİRMASI piyasaya yeni bir işlemci sürmek üzere olan Nexgen firmasını satın almış ve bu işlemciyi
AMD K6 adında piyasaya sürmüştür.Bu işlemci Pentıum anakartalra takılabilen 6. kuşak bir işlemcidir.K6 Pentıum ile Pentıum 2 arsında bir performans sunar.Yalnız 5. kuşak bir işlemi soketi vea nakart tasarımı olan soket 7 ye takılmak üzere tasarlanmadığı için gerçek bir 6. kuşak çipinin performansını veremez.Çünkü soket 7 mimarisi tampon bellek ve bellek performansını ciddi ölçüde sınırlar.K6 işlemcilerde 64 kb lık L1 tampon bellek bulunur.Endüstri standardı MMX talimat desteği vardır.0.35 ve 0.25 mikron ,5 katmanlı tasarımla üetilmişlerdir
K6-2 ye bunların üzerine ek olarak veri yolu hızları 100 khz e kadar yükseltilmiş (süper 7 anakartlarda),21 tane yeni grafik ve ses işleme talimatı eklenmiştir.
K6-3 sürümündeyse bunlara 256 kb gövde üzerinde tam çekirdek hızında L2 tampon bellek eklenmiştir.Bu da 3D now ile birlikte Pentıum lara tam bir rekabet sağlamıştır.
AMD ARTHLON
Bu yeni işlemci Amd’ nin daha önceki ürünlernden tamamen farklıdır.Bu işlemcinin ilk sürümleri Pentıum 2 ve 3 ile neredeyse özdeş bir kartuş tasarımı kullanmıştır.Bunun nedeni Arthlon işlemcileri işlemci kartuş kartına monte edilmiş 512 kb harici L2 tampon bellek kullanmalarıydı.Daha sonra Amd doğrudan işlemci gövdesinde 256 kb L2 tampon bellek içeren thunderbird adlı bir sürümünü tanıttı.Harici L2 tampon belleğin çekirdek hızının 3de 1 i ya da 5 de 1 i hızında çalışmasına karşın bu tampon bellek çekirdek hızında çalışabiliyordu.Bu gelişmeyle birlikte slot A kartuş sürümünün yerine soket A sürümü aldı.Ve Arthlonlar üzerlerinde 128 kb lık L1 tampon bellek bulundururlar.
AMD DURON
Bu işlemci temel olarak L2 tampon belleğe sahip ve diğer tüm becerileri AMD ARTHLON ile hemen hemen aynı olan bir işlemcidir.Düşük maliyet amacıyla L2 tampon bellek 64 kb tır.Ve Arthlon slot A nın bir sürümü olan soket A için tasarlanmıştır. DURON Arthlon çekirdeğinden üretildiği için Arthlon 200Mhz ön yüz sistem veriyolunu olduğu gibi, geliştirilmiş 3Dnow talimatını geliştirir.
CYRIX
1997 Kasım ayında National Semiconductor ve 1999 yılında Vıa Technologies Firması tarafından satın alınmasından sonra pazarda daha da büyük bir oyuncu halinr gelmiştir.Daha önce fabrikasız bir firmaydı yani chip üretme kabiliyeti yoktu.Cyrix chiplerinin tümü önce Texas İnstruments,sonra da 1998 yılının sonuna kadar temel olarak IBM tarafından üretilmiştir.1999 dan başlayarak Cyrix işlemcilerinin üretimini National Semiconductor devralmıştır.Kısa bir dsüre önce de Vıa Tecnologies firması tarafından satın alınmıştır, bu firma chip üretmek için hala National kuruluşunu kullanır.
Merkezi işlem birimi ya da diğer adıyla CPU (Central Processing Unit) için yapılabilecek en bilinen ve kısa tanım bu birimin bir bilgisayarın kalbi ya da beyni olduğu şeklindedir.Bu birim bilgisayarın çalışmasını düzenleyen ve programlardaki tüm komutları tek-tek işleyen birimdir.İşte bu birim bir ya da iki entegre devre içinde gerçekleştirilmesi ile mikroişlemci ya da Micro proccessor adını da alır.
İŞLEMCİNİN ÇALIŞMA PRENSİBİ VE YAPISI
CPU’nun yapısını ince bir silikon tabaka üzerinde çok küçük alüminyum yollarla birbirine bağlanmış milyonlarca transistör oluşturur.Bu transistörlerin hangisinin ne şekilde çalışacağı gerekli yazılım programı tarafından CPU’nun anlayacağı bir dile yani makine diline çevrilerek CPU’ya iletilir.Ve böylelikle programlar işlemci tarafından çalıştırılır.Dolayısıyla bilgisayara gerçekleştirilen işlemlerin hepsi dolaylı ya da dolaysız bir şekilde CPU’ya uğrar.
Örneğin A=3+5^aritmetik işlemi işlemci tarafından şu şekilde yapılır.Öncelikle bu işlem için kullanılacak program işlemciye komut verilerek açılması ve RAM belleğe yerleşmesi sağlanır.Ve buradaki bellek adresi 16600 adresinden başlar.Program genelde 40 madde ya da adreste tamamlanır.Sonra yeni bir komut ile 16640 nolu adresten başlar.Kontrol devresi de kontrolünü ROM da izlenmekte olan komutlardan RAM e kaydırır.Kaydedicilerden gerekli adres alınır.İşlem başladığında RAM den başlangıç RAM adresi alınır.Ve bilgisayar sırasıyla RAM adreslerini birer arttırarak programı sırayla çalıştırır.Bir çevirici programı assemly komutlarını binary e çevrilerek işlemciye verir.Örneğin ADD 3 ün anlamı: 3 sayısını aküdeki sayıya ilave et anlamındadır.Bu sayı daha önce RM den ACC ye alınıp ‘a’ kaydedicisine konmaktadır.’b’ sayısı (5) aküye alınır.Sonra (a) daki (3) sayısı aküdeki sayıya ilave edilir.(ADD3) ve sonuç aküde 8 olarak görülür.Bu sonuç C kaydedicisine de 8 alınır.10 tabanlı sayılarla açıklanan bu işlem bilgisayarın işlemcisi tarafından 2 li kodda yapılır.
Genel olarak işlemci aritmetik ve mantık birimi ile kontrol ünitelerinden oluşur.
ARİTMATİK VE MANTIK BİRİMİ(ALU)
Dört işlem ve verilerin karşılaştırılması ile ilgili işlemlerin yapıldığı birimdir.ALU içerisinde genelde 3 ve 6 arsında register bulunur ve bu kaydediciler akümülatör ile birlikte aritmetik işlemlerde kullanılır.Register; işlem anında bir program tarafından kullanılan sayıların saklandığı geçici hafıza hücreleridir.Akümülatör ise aritmetik,mantıksal veya giriş çıkış işlemlerinde bilgileri geçici tutan bir kaydedicidir.ALU kısaca aşağıdaki şu işlemleri yapar.
KONTROL ÜNİTESİ(CU)
İşlemlerin akışını düzenleyerek komutları yorumlamak ve komutların yerine getirilmesini sağlamakla görevlidir.Bu devre bir komutun gerçekleştirilmesini ve düzenli adımlarla yürütülmesini kontrol eder.Burada kullanılan iç kontrol sinyalleriyle CPU nun alt elemanlarının denetimini ve bu elemanlar arasındaki bilgi akışının düzenlenmesini sağlar.CPU nun hafıza ve giriş çıkış birimleriyle olan iletişimi ise dış kontrol sinyalleriyle kontrol edilir.
İşlemcinin Hızı
Kullanılan mikron teknolojisi, üretim tekniği ve kalıp boyutuna göre değişir. İşlemcilerin hızı MHz cinsinden ölçülür.
Bilgisayarın içersinde işlemlerin yerine getirilmesi ve donanım aygıtlarının birbirleri arasındaki senkronizasyonu sağlayan bir saat vardır. İşlemci yerine getirdiği işleri bir saat döngüsü denen zaman biriminde gerçekleştirir. İşlemcini hızının MHz olduğunu söylemiştik, işte buradaki 1 MHz'de işlemci 1 milyon işlem yerine getirir ki bu da bir saat döngüsüne denk gelir. Örnek olarak 500 MHz'lil bir işlemci bir saat döngüsünde 500 milyon işlem yerine getirir.
Çoğu zaman işlemcilerin hızları çalışma frekansları ile ölçülür.Örneğin günümüz işlemcilerinden AMD Athlon ve Intel Pentıum 4 ler 1.7 GHz frekansında çalışırlar.1.7 GHz, saniyede 1700 milyon işi aynı anda işleme sokabilmek demektir.Ferkans değeri tek başına belirleyici bir rol oynamaz.Çünkü işlemci bir çok bileşenden oluşur.İşlemcinin en önemli bileşenleri aslında hesap tablosu,Kontrol ünitesi ve ön bellektir.Bu bileşenler arasındaki veri iletişimi tıpkı bir oto yola benzetilebilir..Örneğin otoyolun bir bölümünde bir çalışma olduğunda trafik aksar.Üç şeridin üçü birden düzenli olarak kullanıldığındaysa trafik akıcı bir şekilde devam eder.İşlemcide de bir tıkanıklığa neden olmamak için veri oto yolunu geniş tutmak gerekir.Bu genişlik ise bit sayısı olarak adlandırılır.Bir bit,1 veya 0 değerini alan en küçük değerdir.34 bite sahip olan bir işlemci 32 adet art arda sıralanmış 0 veya 1 leri anlayıp işleme sokar.Frekans değeri ise bu işlemleri saniyede kaç defa tekrarlayabildiğini gösterir..
OVERCLOCKING
BUS hızının asıl belirtilen hızın üzerini çıkarılmasına overclocking adı verilir. Bu işlem ile ek bir hızlanma sağlanır. Örneğin 100 MHZ’ de çalıştırılması gereken bir PIII 500 bus hızı 110 Mhz olarak çalıştırılınca 110*5=550 Mhz’ de çalışır. Overclocking genel donanım özelliklerine göre belli sınırlar içinde ek performans getirse de bu işlem sonucu zaman zaman program çalışmasında çakılmalar yani ekranda programın donup kalması gibi durumlarla karşılaşılır. Bu şekilde kullanıcılar uygun donanım seçerek ve ek soğutma önlemleri alarak yaklaşık yüzde 25’ e varan ek hızlanma elde edebiliyorlar. Bu konuda özellikle Celeron işlemciler en uygun CPU durumundadır. Ancak overclocking işlemi risklidir. Sonunda işlemcinin ömrünü kısaltır. Dolayısı ile pek tavsiye edilmez.
CPU ÖNBELLEĞİ
İşlemciler veri yolu üzerinden gelen bilgilerin daha hızlı işlenebilmesi için 2 farklı tampon bellek kullanır. Level1 ve Level2 cache kısaca l1 ve l2 cache bellek.
486 ailesi ile başlayan bütün modern işlemciler dahili bir tampon bellek ve denetleyici içerir.bu entegre l1 tampon bellek boyu işlemciden işlemciye değişir, orijinal 486 dx için 8 kb ile başlar ve en yeni işlemcilerde 64 kb ve üzerine çıkar.
L1 tampon bellek daima işlemci gövdesinde yerleşik olduğu için işlemcinin dahili tam çekirdek hızında çalışır.
L2 tampon bellek anakart üzerinde bulunur. L2 tampon bellek L1 tampon bellekten yapılan işlemlerde daha çok kullanılır.bilgisayarda L1 tampon bellek %10 oranında L2 tampon bellek ise %90 oranında kullanılır.
CPU-CHIPSET
Hem CPU hem de yapı olarak chipset bir bilgisayarın genel performansını en çok etkileyen bileşenledir. Anakart üzerindeki chipset donanımsal olanakları sağlarken CPU bu olanakları kullanarak işletim sisteminin ve ilgili yazılımların çalışmasını sağlar. Anakart üzerinde desteklenen slot ayısı, usb girişleri ya da entegre ses görünümü olanları chipsetin ağladığı imkanlarla ilgilidir. Tabi bu özellikler arasında desteklenen bir de FSB(front side bus)hızı vardır.FSB bu aşamada CPU ve bellek arasındaki hıza chipsetin yaptığı köprü görevidir.
İŞLEMCİ SOKETLERİ
İntel ve AMD işlemcileri için bir dizi soket ve yuva tasarımı geliştirilmiştir.Her soket ve yuva farklı bir dizi orijinal ve terfi işlemcisi aralığını desteklemek üzere tasarlanmıştır.1,2,3 ve 6 numaralı soketler 486 işlemci soketleridir.4,5,7 ve 8 numaralı soketler pentıum, pentium pro işlemci soketleridir.Soket 370 Celeron ve pentıum III işlemcilerinin soketidir.Soket A (soket 462) AMD nin arthlon ve duron işlemcilerinin soketleridir.Pentıum 4 işlemcilerinin takıldığı soketler 478 pinlidir.
LIF SOKETLERİ
Lıf,No Insertion Force kısaltmasıdır.Teorik olarak bunun anlamı CPU yu takmak yada çıkartmak için fazla kuvvet gerekmediğidir.CPU yu bir Lıf sokete yerleştirmek için çipin ayaklarını hizalayıp çipi sokete iterek sıkıca yerleştirirsiniz.CPU yu bir Lıf soketinden çıkarırken özel bir arac ihtiyaç vardır.Ancak çok dikkatli olmak şartıyla küçük bir tornavida gibi düz bir nesneyle işinizi görebilirsiniz.Bu iş için doğru araç soketle çip arasına yerleştireceğiniz bir ucu kıvrılmış ince bir metal parçadır.CPU yıu çıkartmak için karşılıklı kenarları azar azar kaldırarak çift soketten kurtarana kadar buna devam etmelisiniz.
ZIF SOKETLER
Zıf, Zero Insertion Force sözcüklerinin kısaltılması ile işlemciyi sokete oturtmak için tam da bu kadar kuvvete ihtiyaç duyarsınız.Yani 0.Zıf soketlerinde küçük bir kilitleme kolu vardır.Bunu kapattığınızda CPU yerine sıkı oturur.Yani sadece CPU yu yerine koyup kolu aşağı itmeniz yeterli olur.
İŞLEMCİ YUVALARI
İntel entegre l2 tampon belleğiyle Pentıum pro işlemcisini tanıttıktan sonra seçtiği fiziksel paketin üretim maliyetinin çok yüksek olduğunu keşfetti.İntel tampon belleği ve mümkünse diğer bileşenleri bir işlemci paketine entegre etmenin kolay bir yolunu arıyordu.Ve bu işi yapmanın en iyi yolu olarak bir kartuş ya da kart tasarımını buldu.İntel yeni kartuşlarını alması içinde anakartlarda kullanılabilen yeni iki yuva türü tasarladı.
Slot1, Pentium II ve Pentıum III ve çoğu Celeron işlemcisine almak için tasarlanmış 242 bacaklı bir yuvadır.
Slot2 temel olarak iş istasyonu ve hizmet birimleri için üretilen Pentıum II ve III Xeon işlemcileri için tasarlanmış 330 bacaklı daha karmaşık bir yuvadır.Slot 1 ile 2 arasındaki bacakları hariç en büyük fark slot2 nin tek bir kartta 4 adet ve üzeri işlemciyi barındıracak biçimde tasarlanmasıdır.Slot1 sadece tek veya çift işlemciye olanak verir.
İŞLEMCİLERİN YAZILIM DESTEKLERİ
MMX Intel, 1997’nin baslarında Pentium MMX işlemciyi piyasaya sürerek Pentium tasarımına yeni bir boyut kazandırdı. Multi Media Extension’in kısaltılmışı olan MMX , Pentium işlemcisine 57 adet yeni komutun eklenmesiyle oluşmuş bir işlemcidir. Yani birkaç komutun yaptığı bazı işlemler tek komutta toplanmıştır. Single Instruction - Multiple Data -SIMD (Tek Komut - Çoklu Veri) teknolojisinin kullanıldığı bu işlemcilerde tek bir komutun getirdigi bir çok islem paralel olarak bir arada yapilabilmektedir. Bu işlemcilerde multimedya için komut setinin genişletilmesiyle birlikte L1 önbellek kapasitesi de 32 KB’a yani iki katına çıkartılmıştır. İşlem performansı söz konusu olduğunda MMX işlemcilerin verimliliği tartışılmaz. MMX işlemcilerin hızlı olmasındaki en büyük faktör önbelleğin büyüklüğüdür. Ayrıca MMX işlemcilerde besleme gerilimi 5V veya 3.2V’tan 2.8V’a düşürülerek işlemci çekirdeğindeki kayıp performans düşürüldü. Bu sayede yüksek saat hızına rağmen işlemci daha az ısınmaktadır.
3Dnow! : Adından da anlaşılacağı gibi bu komut seti 3D uygulamaların hızlandırılması için AMD işlemcilerde kullanılan komut setinin adıdır. Bundan dolayı 3Dnow! Destekli oyunların sayısı günümüze kadar artarak gelmiştir.
SSE : Intel tarafından geliştirilip PentiumIII işlemcilere uygulanan 70 adetlik yeni komut setidir. Bu komut setini şöyle açıklayabiliriz: İşlemciye bir komut verirsiniz birçok veriyi bir amaca yönelik olarak işler. Grafik, resim, video, animasyon, 3 boyut işlemleri, ses tanıma öğelerine sahip, SSE destekli uygulamalarda ciddi bir performans artışı sağlar.
SSE2 : Yine Intel tarafından Pentium 4 işlemciler için geliştirilmiş olup 144 adet yeni komut setini içerir. Bu yeni bir işlemci olduğu için henüz SSE2 komutunun kullanacağı yazılım bulunmamaktadır.
Bundan dolayı eğer acele edip bir Pentium 4 almaya karar vermişseniz, bu işlemciden tam anlamıyla verim alamazsınız. Çünkü SSE2 komutlarının ayak uyduracağı yazılım ve donanım henüz piyasada yoktur.
İNTEL ALESİ
8086/8088 Intel, 16 bitlik 8086 işlemcisini 1978 yılında piyasaya sürdü. Yüksek seviyeli programlama dillerine ve daha etkin işletim sistemlerine sahip ilk islemci olan 8086, IBM uyumlu sistemlerin temelini oluşturdu. Arkasından çıkan 8088 işlemci ile IBM ilk kişisel bilgisayarı (PC) piyasaya sürdü. Bu ilk PC’nin 16K hafızası, grafik özelliği olmayan ekranı ve bir teyp bandı sürücüsü vardı. Bu ilk işlemci diş veri yolu olarak 8 biti destekliyordu ve 4.77 MHz saat hızında çalışmaktaydı.
80286 Kısa bir süre sonra Intel, 80286 işlemcisini çıkartarak PC performansını yeni bir seviyeye yükseltti. 80286 işlemci 16 bit veri yolunu hem içte hem de dışta kullanabiliyordu. Bu da kendinden önceki işlemcilerden çok daha fazla ilgi görmesine sebep oldu ve artık PC’ler için daha güçlü yazılımlar üretilmeye başlandı.
80386 Intel’in bir kuşak sonraki işlemcisi olan 80386 işlemcisi PC dünyasına büyük değişiklikler getirdi. SX ve DX modelleri olan bu işlemcinin en büyük özelliği 32 bit bir işlemci olmasıydı. 286’lardaki veri yolunun iki katına çıkartılması PC’lerde grafik işlemlerini artırdı. Ayrıca saat hızının 16 MHz’den 33 ve 40 MHz’e çıkartılması işlemleri daha da hızlandırdı.
i486 Intel Nisan 1989 yılında i486 işlemciyi piyasaya sürdü. i486 işlemcisi entegre bir chiptir. Bu chip dört farkli islev grubunu (asil CPU’yu, bir matematik yardımcı işlemcisini, bir önbellek denetleyicisini ve DX/DX2 modellerinde bir adet genel önbellek, DX4 modellerinde ise iki adet ayrık 8K önbelleği) bir bileşende birleştirmektedir. i486 hem içten hem de diştan 32-bit yapı kullanır. Saat hızı olarak da 100 MHz’e ulaşmıştır.
Pentium i486 işlemcilerin hızla yaygınlaştığı bir dönemde Intel P5 kod adıyla tasarladığı yeni islemci ailesini Pentium adıyla piyasaya sürdü. Dış veri yolu 64-bit iç veri yolu ise 256-bit olan bu işlemci iki adet ayrık 8K’lik önbelleğe sahiptir. Pentium işlemci 486’lardan farklı olarak iki adet tamsayı işlemcisine sahiptir. Kayan nokta işlemcisi de iyice geliştirilmiştir. Ayrıca 486 işlemcilerde olmayan Branch Protection (dallanma tahmini) teknolojisi kullanılmıştır. Bu teknoloji, program sırasında isletilecek olan dallanma (jump) komutlarının dallanacağı tahmin edilen kod kümelerinin daha hızlı erişilen bir ortama kopyalayarak islenmeye başlanmasına dayanır. Bu şekilde %25 oranında performans artısı sağlanır. Pentium işlemciler 0.28 mikronluk BICMOS ve CMOS teknolojisi ile üretilmişlerdir. 60 MHz, 75 MHz, 90 MHz, 100 MHz, 120 MHz, 133 MHz, 166 MHz, 200 MHz ve 233 MHz saat hızında üretilmişlerdir.
Pentium Pro Pentium işlemcilerin yaklaşık iki kati işlemci gücüne sahip olan bu işlemcilerde 5.5 - 6.1 milyon arasında transistor kullanılmıştır. +2.9V besleme gerilimi ile çalışan bu işlemci 166 MHz, 200 MHz, 233 MHz ve 266 MHz saat hızlarında üretilmişlerdir. Bu işlemci daha çok server bilgisayarlar için tasarlanmıştır ve x86 tabanındaki işlemciler için yazılmış tüm yazılımları desteklemektedir. Pentium Pro öncelikle 32 bitlik programlara ihtiyaç duyar. Bu sebeple işlemcinin tam performansla çalışabilmesi için Windows NT gibi gerçek 32 bitlik işletim sistemi kullanılmalıdır
Pentium II MMX teknoloji ile yakaladığı performansı Pentium Pro ile birleştiren Intel Pentium II işlemcileri piyasaya sürdü. Pentium II işlemciler hem yapı olarak hem de fiziki olarak önceki işlemcilerden farklılıklar taşımaktadır. Önceki işlemcilerde Soket 7 yi kullanan Intel Pentium II ile birlikte SEC (Single Edge Contact) adini verdigi ve Slot 1’e girecek yapida bir dizayn kullandı. Pentium II ailesinin ilk modeli 233 MHz hızında üretildi. Arkasından 266 MHz, 300 MHz ve 333 MHz modelleri geldi. Intel bu asamadan sonra 66 MHz’lik veri yolunun yanında 100 MHz’lik veri yolunu da kullanmaya başladı ve daha sonra çıkan işlemciler 350 MHz, 400 MHz ve 450 MHz olarak çıktı. Pentium II’lerin yapılarındaki ve veriyolu hızlarındaki bu değişiklikler beraberinde anakartlarin da çeşidini artırdı. 66 MHz veri yolunu kullanan Pentium II’ler için 440LX chip set kullanan anakartlar üretildi. Arkasından 100 MHz veri yolu kullanan işlemciler için 440BX chip setli (ayni zamanda 66 MHz veri yolunu da destekler) anakartlar üretildi. Pentium II ailesinin son ferdi olan 450 MHz den sonra Pentium III’ler piyasaya sürüldü.
Pentium III Katmai olarak isimlendirilen çekirdekle tasarlanan işlemci, beraberinde bir çok yenilikler de getirdi. Daha önce MMX işlemcilerde gördüğümüz (fakat onlardan çok daha karışık) şekilde 70 adet yeni komutla gelen bu işlemcinin asil performansı temel yapısındaki değişiklik olmadığı için hemen birden bire bilgisayarımızda bir performans artısı gözlenememektedir. Intel, Pentium III’te de Pentium Pro’dan beri iyileştirilerek kullanilagelen çekirdek kısmi kullanilmistir. Islemciye 70 adet yeni komut eklenmis ve bu komutlari kullanan birimlerde değişiklikler yapılmıştır. Bu komutlar MMX’teki gibi belli bir konuya mahsus komut değillerdir ve üç ana baslık altında toplanırlar. Intel’in SIMD (Single Instruction, Multiple Data Parallelism - Çoklu Veri Paralelliği Sağlayan Tek Çevrimli Komutlar) genişletmeleri olarak adlandırdığı bu komutlar işlemci içinde farklı çalıştırma birimlerinde isletilirler. Bu komutlardan ilk 50’si FPU (Floating Point Unit - Matematik İşlem Birimi) içerisinde islenir. Bu şekilde SIMD FPU komutları normalde onlarca saat çevriminde halledilebilecek 32-bitlik çarpımları tek bir saat çevriminde yapabilmekte ve bu komutlarda ayni anda 4 tanesi birden isletilebilmektedir. Bu sayede 3 boyutla ilgili hesapların yapılma süresi ve MPEG-1 ve MPEG-2 kodlarının çözümleri daha kısa zamanda yapılabilmektedir. Bu komutlarla birlikte işlemciye eklenmiş diğer yapısal bir değişiklik de 8 adet yeni registerdir. Bu yeni register’lar işlemcide yeni SIMD FPU komutları tarafından kullanılmak üzere yer alıyorlar. Register’lar 128-bit’lik bir genişliğe sahiptir. Bu sayede birden çok (dörde kadar) FP ucu bir register’a yüklenebiliyor ya da SIMD komutları bu register’larda saklanabiliyor. Bu şekilde Intel, RISC işlemcilere göre en büyük eksiklik olan register şayisinin azlığını yavas yavas kapamaya başladı. Pentium III işlemcilere eklenen komutlardan 12 tanesi “yeni medya” komutları olarak adlandırılarak MMX ünitesince değerlendirilmektedir. Daha hızlı islenen iki boyutlu grafikler ile video oynatımı, MPEG çözümünde ekstra hız, codec’lerin kullanılmasında kolaylık ve daha hızlı istatistiği bilgi kullanılması mümkün olmaktadır. Diğer 8 adet komut ise Pentium III’ün dis dünya ile konuşmasını sağlayan bus kontrolörüne eklenmiştir. Bu komutlar sayesinde daha büyük 3D veri tabanlarının kullanım hızını, düzgün video akısını ve performansı düşüren hafıza ıskaları konularında işlemler olur. Daha önce de bahsettiğimiz gibi Pentium II’nin önbelleği işlemci hızının yari hızında çalışmaktaydı. Bu durum Pentium III’de de devam etmiştir ve bu durum performansı bir miktar düşürmektedir. Pentium III’lerin yeni çıkan bazi modellerinde cache bellek 256 KB’a düşürülmüş ve çekirdek içerisine konarak işlemci ile ayni hızda çalışması sağlanmıştır. Bu modellerin sonuna “E” harfi konmaktadır.Ayrıca normalde 100 MHz veriyolu hızında çalışan Pentium III işlemcilerin yine yeni çıkan modelleri 133 MHz hızında çalışmaktadır. Bu modellerin sonuna da “B” harfi eklenmektedir. Mesela Pentium III 600EB işlemcisi 133 MHz hızında çalışan ve 256 KB cache belleğe sahip bir işlemcidir.
Celeron Daha çok is istasyonları ve CAD/CAM gibi geniş uygulamalar için tasarlanan Pentium II’ler son kullanıcılar için pahalı gelmekteydi. Bu durumu değerlendiren Intel, son kullanıcılara yönelik yeni bir işlemci piyasaya sürdü. Celeron ismini verdiği bu işlemcilerin Pentium II’den en büyük farkı L2 ön belleğinin olmamasiydi. Bu serinin ilk ferdi 266 MHz olarak tasarlanmıştır. L2 ön belleği olmayan Celeronlar Pentium Pro ile ayni performansı göstermektedir. 266 MHz işlemcinin arkasından yine L2 önbelleği olmayan Celeron 300 üretildi. Ilk nesil Celeron işlemcilerin fiyatı çok cazip olmasına rağmen önbellek gerektiren uygulamalarda yetersiz kalması bu işlemcilere ilgiyi azalttı. Bu sırada Intel yine bir atak yaparak 128KB L2 önbelleğe sahip Celeron 300A işlemcisini üretti. Arkasından gelen 333 MHz, 366 MHz, 400 MHz, 433 MHz ve 466 MHz işlemciler 128 KB önbellek geleneğini devam ettirdiler. Celeron işlemciler 333 MHz’e kadar Slot-1 yapısında üretilirken bundan sonra Soket-370 yapısında üretilmiştir. Bu işlemciler 0.25 mikron CMOS teknolojisi ile imal edilmişlerdir. Önbellek içermeyen Celeron işlemcilerde 7.5 milyon transistor varken önbellek içeren işlemcilerde 19 milyon transistor olduğunu görmekteyiz. Celeron’larin içerdiği 128 KB önbellek işlemcinin içerisindedir ve çekirdek ile ayni hızda çalışırlar. Bu, Celeron işlemcilerin daha kolay overclock edilmelerini sağlar. Ancak Pentium II’ler her zaman Celeron’lara göre daha üstündürler. Çünkü daha önce de belirttiğimiz gibi Celeron’lar son kullanıcılar için, Pentium II’ler ise daha kapsamlı isler için tasarlanmıştır
Pentıum IV 2001 yılında piyasaya çıkmıştır..Bunların çıkış sebebi AMD firmasının Athlon 1 ve 1.2 Ghz ye ulaşan hızlı işlemcisine alternatif sunmakta.Pentıum 4 işlemcide 20 basamaklı bir decoder pipeline var.(Pipelining Pipelining , tipki bir fabrikadaki seri üretim bandi gibi çalisir. Bir fonksiyon ünitesi, her komutun isletilmesini aşamalarına ayırır. Basit bir pipeline’de bes ya da alti asama olabilir. Bir superpipeline’da ise 10 ya da daha fazla asama olabilir. Böyle bir pipeline’dan ayni anda birkaç komut birden akabilir. Her komut da ayrı bir aşamada işlem görmekte olabilir. Superscalar bir işlemcide her birisinin kendisine ait pipeline’i olan iki ya da daha fazla fonksiyon ünitesi yer alabilir. Böyle bir işlemci birkaç komutu birden paralel olarak isletebilir. RISC bu tekniğe daha da elverişlidir. Çünkü basitleştirilmiş komutlar pipeline’lardan daha pürüzsüz bir şekilde akarlar ve CISC komutlarının neden olabildiği tıkanmalara maruz kalmazlar.)Pipelinenin artması işlemci frekansının da artmasını sağlıyor.P4 işlemciye önemli bir avantaj sağlayan bu özelliğin bir de dez avantajı var.O da aynı anda farklı işlemler yapıldığında bekleme süresi uzayabiliyor.Fakat birbirine benzer işlemlerdeyse yüksek bir hıza ulaşabiliyor.Bu yüzden intel algoritmaları yeniden düzenleyip p4ün belleğini daha da genişletti bu şekilde p4 126 uygulamayı aynı anda çalıştırabiliyor.Buna ek olarak bu işlemci komut sınıflandırmasını en uygun şekle göre ayarlayabiliyor.P4 te 8 kb büyüklüğünde L1 cache bellek kullanılmıştır.L2 cche bellek ise 256 kb büyüklüğündedir.Bu işlemcilerde 42
milyon transistör bulunur ve 65 w lık bir güç kullanır.300 w lık özel bir kasa üzerine monte edilmektedirler.478 pin bulunur.Ayrıca P4 ler de RD Ram desteği bulundurur.
İNTEL DIŞINDAKİ İŞLEMCİLER
AMD İŞLEMCİLERİ
Advandec Micro Devices (AMD),kendi İntel uyumlu işlemci ailesi ile Pentıum uyumlu chip pazarından büyük bir oyuncu haline gelmiştir.
AMD K6 SERİSİ
AMD FİRMASI piyasaya yeni bir işlemci sürmek üzere olan Nexgen firmasını satın almış ve bu işlemciyi
AMD K6 adında piyasaya sürmüştür.Bu işlemci Pentıum anakartalra takılabilen 6. kuşak bir işlemcidir.K6 Pentıum ile Pentıum 2 arsında bir performans sunar.Yalnız 5. kuşak bir işlemi soketi vea nakart tasarımı olan soket 7 ye takılmak üzere tasarlanmadığı için gerçek bir 6. kuşak çipinin performansını veremez.Çünkü soket 7 mimarisi tampon bellek ve bellek performansını ciddi ölçüde sınırlar.K6 işlemcilerde 64 kb lık L1 tampon bellek bulunur.Endüstri standardı MMX talimat desteği vardır.0.35 ve 0.25 mikron ,5 katmanlı tasarımla üetilmişlerdir
K6-2 ye bunların üzerine ek olarak veri yolu hızları 100 khz e kadar yükseltilmiş (süper 7 anakartlarda),21 tane yeni grafik ve ses işleme talimatı eklenmiştir.
K6-3 sürümündeyse bunlara 256 kb gövde üzerinde tam çekirdek hızında L2 tampon bellek eklenmiştir.Bu da 3D now ile birlikte Pentıum lara tam bir rekabet sağlamıştır.
AMD ARTHLON
Bu yeni işlemci Amd’ nin daha önceki ürünlernden tamamen farklıdır.Bu işlemcinin ilk sürümleri Pentıum 2 ve 3 ile neredeyse özdeş bir kartuş tasarımı kullanmıştır.Bunun nedeni Arthlon işlemcileri işlemci kartuş kartına monte edilmiş 512 kb harici L2 tampon bellek kullanmalarıydı.Daha sonra Amd doğrudan işlemci gövdesinde 256 kb L2 tampon bellek içeren thunderbird adlı bir sürümünü tanıttı.Harici L2 tampon belleğin çekirdek hızının 3de 1 i ya da 5 de 1 i hızında çalışmasına karşın bu tampon bellek çekirdek hızında çalışabiliyordu.Bu gelişmeyle birlikte slot A kartuş sürümünün yerine soket A sürümü aldı.Ve Arthlonlar üzerlerinde 128 kb lık L1 tampon bellek bulundururlar.
AMD DURON
Bu işlemci temel olarak L2 tampon belleğe sahip ve diğer tüm becerileri AMD ARTHLON ile hemen hemen aynı olan bir işlemcidir.Düşük maliyet amacıyla L2 tampon bellek 64 kb tır.Ve Arthlon slot A nın bir sürümü olan soket A için tasarlanmıştır. DURON Arthlon çekirdeğinden üretildiği için Arthlon 200Mhz ön yüz sistem veriyolunu olduğu gibi, geliştirilmiş 3Dnow talimatını geliştirir.
CYRIX
1997 Kasım ayında National Semiconductor ve 1999 yılında Vıa Technologies Firması tarafından satın alınmasından sonra pazarda daha da büyük bir oyuncu halinr gelmiştir.Daha önce fabrikasız bir firmaydı yani chip üretme kabiliyeti yoktu.Cyrix chiplerinin tümü önce Texas İnstruments,sonra da 1998 yılının sonuna kadar temel olarak IBM tarafından üretilmiştir.1999 dan başlayarak Cyrix işlemcilerinin üretimini National Semiconductor devralmıştır.Kısa bir dsüre önce de Vıa Tecnologies firması tarafından satın alınmıştır, bu firma chip üretmek için hala National kuruluşunu kullanır.
Güç Kaynağı Soruları
1)Aşağıdakilerden hangisi güç kaynağından aldıkları volt ile yanlış eşleştirilmiştir?
a)anakart- +3,3 volt veya +5 volt
b)fanlar- +3,3 volt veya +5 volt
c)disk sürücüleri- +3,3 volt veya +5 volt
d)sürücü motorları- +12 volt
2)Aşağıdakilerden hangisi güç kaynakları için yanlıştır?
a)güç kaynakları şebeke gerilimini bilgisayar sistemindeki devrelerin kullanabileceği hale getirir.
b)güç kaynağının ingilizcesi “Power Supply” dir.
c)güç kaynakları sıradan bir masaüstü sisteminde 220V 50 Hz DC’yi +3,3V, +5V ve +12V AC’ ye dönüştürür.
d)UPS olarak bilinen Kesintisiz Güç Kaynakları vardır.
3)Güç kaynaklarının endüstri standardı olarak kaç ana stili vardır?
a)9
b)8
c)7
d)6
4)Aşağıdakilerden hangisi güç kaynaklarının endüstri güç kaynaklarının endüstri standardı olarak ana stilleri arasında yer almaz?
a)LPT
b)ATX
c)PC/XT
d)Power Supply
5)Aşağıdakilerden hangisi güç kaynaklarının genelde bilinen çıkış renkleri için yanlıştır?
a)mor- +3,3 voltu temsil eder.
b)siyah- toprak için kullanılır.
c)sarı- +12voltu temsil eder.
d)kırmızı- +5 voltu temsileder.
CEVAP ANAHTARI
1)B
2)C
3)B
4)D
5)A
a)anakart- +3,3 volt veya +5 volt
b)fanlar- +3,3 volt veya +5 volt
c)disk sürücüleri- +3,3 volt veya +5 volt
d)sürücü motorları- +12 volt
2)Aşağıdakilerden hangisi güç kaynakları için yanlıştır?
a)güç kaynakları şebeke gerilimini bilgisayar sistemindeki devrelerin kullanabileceği hale getirir.
b)güç kaynağının ingilizcesi “Power Supply” dir.
c)güç kaynakları sıradan bir masaüstü sisteminde 220V 50 Hz DC’yi +3,3V, +5V ve +12V AC’ ye dönüştürür.
d)UPS olarak bilinen Kesintisiz Güç Kaynakları vardır.
3)Güç kaynaklarının endüstri standardı olarak kaç ana stili vardır?
a)9
b)8
c)7
d)6
4)Aşağıdakilerden hangisi güç kaynaklarının endüstri güç kaynaklarının endüstri standardı olarak ana stilleri arasında yer almaz?
a)LPT
b)ATX
c)PC/XT
d)Power Supply
5)Aşağıdakilerden hangisi güç kaynaklarının genelde bilinen çıkış renkleri için yanlıştır?
a)mor- +3,3 voltu temsil eder.
b)siyah- toprak için kullanılır.
c)sarı- +12voltu temsil eder.
d)kırmızı- +5 voltu temsileder.
CEVAP ANAHTARI
1)B
2)C
3)B
4)D
5)A
Donanım Soru
İşlemci(CPU)
1-Aşağıdakilerden hangisi server’lar da için kul kullanılan bir işlemci modelidir.
a-AMD 64 Athlon X2
b-Intel®Pentium®M Processor 705
c-AMD Duron 650-1300
d-Intel®Xeon Processor
e-Intel®Pentium®D Processor 830
2-Intel firmasının piyasaya sürdüğü HT(Hyper Threading) teknolojisinin temel mantığı nedir?
a-MMX teknolojisini sunan ilk işlemci türü olması
b-Enerji tüketiminin en aza inmesini sağlamak
c-4 MB L2 Cache belleğe sahip olması
d-Palmtop’lar için üretilen bir işlemci türü olması
e-Tek bir işlemcinin iki işlemciymiş gibi davranması
3-Aşağıdakilerden hangisi Intel firmasının piyasaya sürdüğü slot tipi bir işlemci modelidir?
a-Pentium III-S 1400
b-Pentium III 500
c-Pentium II 233-400
d-Intel MMX 166-200-233
e-Pentium 4 2.0 GHz
4-FSB bir işlemcide neyi ifade etmektedir?
a-Saat frekansı çarpanını
b-CPU iç frekans hızını
c-Dış veriyolu hızını
d-İşlemci modelini
e-İşlemci numarasını
5-Aşağıdakilerden hangisi AMD firmasının piyasaya sürdüğü slot bağlantılı bir işlemci modelidir?
a-AMD Duron 650-1300
b-PowerPC G4
c-AMD K6-3 400-500
d-AMD Athlon 500-700
e-AMD Athlon 650-1400
1-d
2-e
3-c
4-c
5-d
1-Aşağıdakilerden hangisi server’lar da için kul kullanılan bir işlemci modelidir.
a-AMD 64 Athlon X2
b-Intel®Pentium®M Processor 705
c-AMD Duron 650-1300
d-Intel®Xeon Processor
e-Intel®Pentium®D Processor 830
2-Intel firmasının piyasaya sürdüğü HT(Hyper Threading) teknolojisinin temel mantığı nedir?
a-MMX teknolojisini sunan ilk işlemci türü olması
b-Enerji tüketiminin en aza inmesini sağlamak
c-4 MB L2 Cache belleğe sahip olması
d-Palmtop’lar için üretilen bir işlemci türü olması
e-Tek bir işlemcinin iki işlemciymiş gibi davranması
3-Aşağıdakilerden hangisi Intel firmasının piyasaya sürdüğü slot tipi bir işlemci modelidir?
a-Pentium III-S 1400
b-Pentium III 500
c-Pentium II 233-400
d-Intel MMX 166-200-233
e-Pentium 4 2.0 GHz
4-FSB bir işlemcide neyi ifade etmektedir?
a-Saat frekansı çarpanını
b-CPU iç frekans hızını
c-Dış veriyolu hızını
d-İşlemci modelini
e-İşlemci numarasını
5-Aşağıdakilerden hangisi AMD firmasının piyasaya sürdüğü slot bağlantılı bir işlemci modelidir?
a-AMD Duron 650-1300
b-PowerPC G4
c-AMD K6-3 400-500
d-AMD Athlon 500-700
e-AMD Athlon 650-1400
1-d
2-e
3-c
4-c
5-d
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)